Devletin en yüksek istihbarat ve güvenlik kuruluşunun ‘devlet’e ait olduğundan bu örneğe bakılarak söz etmenin
imkânı var mıdır? Ya da Türkiye’nin bir ‘parti devleti’ne doğru yol almasına çalışıldığı iddiaları artık bir ‘kuruntu’
olarak görülebilir mi?
Şu an itibarıyla cevapları netleşmeyen sadece şu sorular: Seçim sonrasında Cumhurbaşkanı’na karşı oluşabilecek bir
Davutoğlu-Fidan ortaklığı potansiyeli mi var; yoksa görüntüye aldanmayalım, Fidan, Davutoğlu’nun yerine Erdoğan
tarafından mı hazırlanmaktadır (ne de olsa onun kişisel “sır küpü” imiş); yoksa her üçünün rollerinin belirlendiği,
henüz toplum ile tümüyle paylaşılmayan bir senaryo mu söz konusu veya bir başkası mı?
Bunların arasında birinci ihtimal geçerliyse, Türkiye’de temel siyasi çelişki, ‘Tek Adam rejimi’ ile ‘Tek parti rejimi’
arasında mı olacaktır? Cevabı netleşmemiş bir başka soru da bu.