Bu arada, ‘komşularla sıfır sorun’un ‘komşularla sırf sorun’a dönüştüğü, ‘sıfır’ ve ‘sırf’ sözcüklerinin altı özenle çizilerek vurgulanıyor. ‘Sünni Irak’ Türkiye’ye tabii böyle bakmıyor. Kürdistan ise hiç bakmıyor. Ancak, orada –özellikle Kürdistan’da- Türkiye’deki son iç çalkantılar merakla izleniyor. Tayyip Erdoğan’ın artık eski gücünde olmadığı ve olmayacağı fark edilmiş vaziyette. Merak, bunun, yakın gelecekte Türkiye-Kürdistan ilişkilerine nasıl yansıyacağı üzerinde odaklanıyor.
Tayyip Erdoğan’ın elde ettiği başarıları saydıktan sonra, niçin bugünkü duruma gelindiğini soruyor. ‘Türkiye Modeli’ niye bitti?
On yıl önce Bağdat’ta bir seferinde beni Nuşirevan Mustafa konuk etmişti. O tarihte Celal Talabani’nin örgütünün iki numarası idi. Sabahlara kadar sohbetlerimiz olmuştu. Son sorusuna, yıllar öncesine dayanan hukukumuzun verdiği cesaretle şaka yollu cevap verdim: “Türkiye Modeli’nin geçerliliği sizin bizi örnek almanız içindi. Sizlerle ilişkimiz artınca, siz bize değil, biz sizlere benzer olduk. Demokrasiden uzaklaşır olduk. Biz, size benzemeye başlayınca, sizin için ilginç olmaktan ve dolayısıyla size örnek olmaktan çıkmaya başladık.”
Tayyip Erdoğan’ın çılgın direksiyonunda, Türkiye’nin bir süre sonra Irak’a benzemesine dair korkumun, Irak’ın üç parçasını gördükten ve çok sayıda insanla konuştuktan sonra arttığını, Nuşirevan’a söylemedim.