TBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyasette yükselen tansiyonun en önemli nedenlerinden birisi olarak yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimlerini gösterdi. Çiçek, “1989’daki yerel seçim de Köşk’ten önceydi. Şimdi de benzerlik var” dedi.
Radikal gazetesinden Ömer Şahin’e konuşan Çiçek, “Seçimlerden 1, 1.5 yıl önce karın ağrıları başlar. 1980’e kadar Cumhurbaşkanı’nın yetkileri daha çok sembolikti. Yedi maddelik yetki için bile kavgalar, muhtıralar oldu” ifadesini kullandı.
Çiçek, mevcut şartlarda cumhurbaşkanının yetki ve etkinliğinin daha geniş olduğuna da dikkat çekti. TBMM Başkanı, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da katılması beklenen seçimin muhtemel adayları konusundaysa “Siluetler üzerine konuşmam” diyerek yorum yapmamayı tercih etti.
‘Kayıtdışı dinin üzerine gidilmeli’
17 Aralık operasyonu sonrası AKP-Gülen Cemaati kavgası sürerken, Çiçek’in ‘kayıt dışı din’ kavramına değinmesi de dikkat çekti. Çiçek şöyle konuştu: “Kapatma davası dahil son yıllarda yaşadığımız sıkıntıların özü kayıtdışı-içi siyasetin çatışmasıdır. Bir de ‘kayıtdışı din’ var ki, ilahiyatçıların üzerinde durması gereken bir konu. Din adına yapılan ama dinde yeri olmayan faaliyetler var. Yapılması gereken belli: Herkes açık, net, şeffaf olsun. Bizim kültürümüzde var. Mevlana’nın dediği gibi, ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.”
‘Meclis salı günleri stadyuma dönüyor’
TBMM Başkanı, Meclis’in grup toplantılarının yapıldığı salı günleri kavgalara sahne olması konusunda da ‘stadyum’ benzetmesi yaptı: “Meclis bir nevi stadyuma dönüyor. Meclis’in asli unsuru milletvekili oturacak yer bulamıyor. Her hafta bir sıkıntı yaşanıyor. Bundan sonra bir sorun yaşanırsa sebebi bizleriz.”
HSYK’da yeni formül mü?
Çiçek, 17 Aralık sonrası gündeme gelen HSYK değişikliğinin Anayasa’yla yapılması konusunda umutlu olmadığını da söyleyerek yeni bir yönteme işaret etti: “Üç partinin anlaştığına dördüncü ‘evet’ diyebilir, bazı maddeler anayasaya yazılmayabilir, iki alternatifli maddeler yazılabilir.”