Sonunda Kılıçdaroğlu’nun listesinin delineceği biliniyordu ama böylesine elek gibi delik deşik edileceği hiç tahmin edilmemişti.
Delege neredeyse listesinin yarısını budamış, yerine yeni isimler koymuştu.
Tek aday olarak girdiği genel başkanlık yarışından sonraki aşamada aldığı sonuç tam bir hüsran olmuştu. Hatta CHP-SHP çizgisinde bir genel başkanın tek başına seçimlere girip merkez yönetim kurulu listesinde bu kadar ağır kayba uğradığı başka bir kurultayı hatırlayan yoktu.
CHP’de geçmişe göre daha soldan gelen delegelerin sayısının arttığı, Baykal dönemindeki kalıntıların temizlendiği, “ulusalcı” çizginin etkisini giderek yitirdiği yeni bir yapılanma süreci yaşanıyordu.
Kim bilir, CHP’nin 35. Olağan Kurultayı’nda ortaya çıkan bu tablo belki de CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun sondan bir önceki seçimli kurultaya katıldığının habercisiydi.