Bu yıl Katar’da yapılan Dünya Kupası finalleri büyük sürprizlerle devam ediyor. Kimin aklına Suudi Arabistan’ın Arjantin’i yeneceği gelirdi. Ama oldu, Suudiler Arjantin’i 2-1 yendi. Japonya’nın Alman tankını devireceği de pek akla gelmezdi. Oysa Japonlar maçı 2-1 kazandı. İngiltere’ye 6-2 yenilen İran’ın Galler karşısında hiç şansının olmadığını sanılıyordu. Oysa İran üstelik uzatmalarda iki gol atarak tahminleri alt üst etti. Bakalım finaller bitene kadar daha ne sürprizlerle karşılaşacağız.
Tabii bu yıl Dünya Kupası sadece maç sonuçlarıyla konuşulmuyor. Katar’ın yasakları, protestolar, gizli eylemler, olağanüstü lüks ve ihtişam futboldan daha fazla ilgi görüyor. Katar deneyiminden yola çıkarak bu tür turnuvalar bundan sonra Müslüman ülkelerde yapılır mı onu bilemiyorum, ama bana düşük ihtimal olarak geliyor.
İçki yasakları, bırakın seyircileri, finallere katılan takımların antrenörlerin bile kıyafetlerine karışılması bir taraftan çok komik bulunurken öte taraftan büyük tepki yaratıyor. Gelelim Katar’daki Dünya Kupası organizasyonunun bizi ilgilendiren tarafına. Türkiye bu Dünya Kupası finallerindeki varlığını güçlü biçimde hissettiriyor.
Öncelikle açılış törenine Cumhurbaşkanı düzeyinde katıldık. AKP Genel Başkanı Erdoğan Katar şeyhinin daveti üzerine açılış törenine ve verilen resepsiyona katıldı. Burada 2013’ten bu yana “O adam Mısır’ın başında olduğu sürece asla ilişki kurmam” dediği Mısır devlet başkanı Sisi ile hararetli biçimde el sıkıştı, daha sonraki dostluk günleri için söz verdi.