Salı günü partisinin grup toplantısında her zaman yaptığı gibi muhalefete çok ağır sözler söyleyen bununla da yetinmeyip CHP’yi, Halk TV’yi ve 4 gazeteciyi adeta “indirin bunları” talimatıyla hedef gösteren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli aynı akşam meclis resepsiyonunda kalabalığı yararak yanına gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e “üzülmüyorsunuz değil mi, bazen siyaset gereği konuşuyoruz” dedi. Özgür Özel de olanca nezaketle “Olur mu öyle şey, herkes düşündüğünü söyler aslolan sevgi ve saygıdır” diye karşılık verdi. Nedir bu? Ne olacak, siyasi sahtekârlığın, iki yüzlülüğün itirafıdır. Bunun adı asla siyasette yumuşama, gerginliği azaltma veya nezaket değildir olamaz.
Bahçeli ve Özel’in sözlerinden her şeyin aslında bir tiyatro oyunu olduğunu anlıyoruz. Türkiye çok büyük bir pasta. Bu pastayı yemek için sözde değişik fikir ve görüşteki insanlar bir araya gelmişler, hesapta birbirlerini yiyor gibi görünüyorlar ama aslında birlikte tüm milleti yiyorlar. Bütün bunlar sadece bir kişiye çok yarıyor. Erdoğan, tüm yetkiyi ve gücü ele geçirmiş olarak bu büyük tiyatronun yönetmeni konumunda. Yönetmen hiç değişmiyor, siyasi parti lideri ya da milletvekili olan figüranlar gidip geliyor.
Açık yazayım, bunca yıllık hayatımda tüm ülkenin bu kadar çaresiz kaldığına hiç tanık olmadım. Büyük sıkıntılar, krizler hatta darbeler yaşandığında bile bir çıkış yolu öngörülebiliyordu. Ama şimdi durum farklı. Balık baştan kokmuyor, tümüyle çürümüş halde. ”Çare tükendi” demek gelmiyor içimden ama bu kez galiba çok zor artık.