17 Aralık soruşturması kapsamında haklarında fezleke düzenlenen dört eski bakan için AKP’nin sunduğu soruşturma önergesi görüşmelerinde söz alan Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın hakkındaki iddialara ilişkin yanıtlarıyla, soruşturmanın kilit ismi Rıza Sarraf’ın açıklamaları arasındaki paralellik dikkat çekti.
‘İşadamlarının emrine kendimi amade ettim’
Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, Sarraf’la arasındaki yakın ilişkiye yönelik eleştirilere yanıt veren Çağlayan, “Türkiye’nin ihracatına katkısı olan ve olacak olan tüm işadamlarının emrine kendimi amade ettim. Etmeye de devam edeceğim” dedi. Çağlayan’ın bu sözleri, 17 Aralık süreciyle birlikte sızdırılan tapelerde, Sarraf’a “Senin önüne yatarım” dediği öne sürülen bir diğer eski bakan Muammer Güler’i hatırlattı.
700 bin TL’lik saat için aynı savunmayı tekrarladı

Fezlekede, Çağlayan’ın taktığı lüks saatlerin Rıza Sarraf’tan rüşvet olarak alındığı ileri sürülüyor.
Çağlayan, fezlekede işadamı Rıza Sarraf’tan rüşvet olarak 700 bin TL’lik saat aldığı iddiasına ilişkin, Genel Kurul öncesi AKP’li vekillerle bir araya geldiği kahvaltılı toplantıda verdiği yanıtı tekrarladı.
Fezlekede eski bakanın söz konusu saati Cenevre kentinde beğendiği ve Sarraf’tan istediği, bunun üzerine Sarraf’ın saati Cenevre’den getirttiği bilgisi yer alırken, Çağlayan, Rıza Sarraf’ın sadece aracı olduğunu, gazete ilanında görüp beğendiği saati kendisinin satın aldığını savunmuştu.
Altın kaçakçılığı iddiasına tanıdık yanıt
Gana’dan gelen bir uçakta bulunan altınlarla ilgili iddialara da yanıt veren Çağlayan, “Ortada bir liralık vergi kaçağı söz konusu değildir. Zira altın ithali, gümrük vergisi ve KDV’ye tabi değildir. Kaldı ki bu teşebbüsü yapanların benimle ilgisi yoktur” diye konuştu.
Soruşturmanın kilit ismi Rıza Sarraf, yaklaşık iki hafta önce ‘havuz medyası’ olarak tabir edilen Sabah, ATV ve Takvim’e verdiği röportajlarda, vergi ve KDV’nin olmadığı altın ticaretinde kaçakçılığın mümkün olmadığı iddiasında bulunmuş ve bugüne dek yaptığı ticaretin ‘tamamen legal’ olduğunu savunmuştu.