CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı ziyaretinin ardından Edirne’de düzenlenen mitingde konuştu.
İnce, CHP’de cumhurbaşkanı adaylığı için isimleri gündeme gelen Abdüllatif Şener, İlhan Kesici ve Yılmaz Büyükerşen’le katılımcıları selamladı.
CHP adayı sözlerine şöyle başladı: “Benim derdim Türkiye, benim derdim barışmak, benim derdim uzlaşmak, beraber yaşamak. Sen-ben yok, ayrı gayrı yok. Bu ülkede beraber yaşamak. Hani diyorlar ya, ‘Bizim çılgın projemiz var.’ Nedir çılgın projen? Kanal İstanbul. Bakın kanallar, tüneller önemlidir ama bunlar küçük iştir. Bundan 40 sene önce Demirel, birinci köprüyü yaptı. İkinci köprüyü Özal yaptı. Üçüncü köprüyü Erdoğan yaptı. Dördüncü köprüyü de İnce gelir yapar, bunlar kolay iş.”
‘Çılgın proje’sinin ‘huzur içinde beraber yaşamak’ ve ‘milleti barıştırmak’ olduğunu söyleyen İnce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kendisi için ‘gariban aday’ demesini hatırlattı.
‘Ben gariban oluyorum da sen aynı maaşla nasıl zengin oldun?’
İnce şöyle devam etti: “Ben 3 Kasım 2002’de milletvekili oldum, Sayın Erdoğan Mart 2003’te oldu. Benden beş ay kıdemsiz. Milletvekili ile başbakan maaşı arasında çok fazla bir fark yok. 16 senedir milletvekiliyiz, başbakan, cumhurbaşkanı, yüksek maaş oluyoruz hepimiz. Ben gariban oluyorum da sen aynı maaşla nasıl zengin oldun? Bir ülkede ülkeyi yöneten zengin, öğretmen gariban oluyorsa, yöneten zengin, çiftçi, emekli gariban oluyorsa, burada bir sıkıntı var. Ülkeyi yöneten zenginleşiyor, ülkede yaşayanlar garibanlaşıyorsa orada bir sıkıntı var. O zaman ülkeyi yönetirken zenginleşmeyen hep gariban kalan bir cumhurbaşkanı lazım. Yalovalı Kamyoncu Şerif’in oğlu olarak, size sözüm bir tane. Siz zenginleşmeden ben zenginleşmeyeceğim. Siz ne kadar zenginleşirseniz ben o kadar zenginleşeceğim. Sizinle beraber zenginleşecek, huzur içinde yaşayacağız.”
Erdoğan’ın AKP grup toplantısında “Şayet bir gün milletimiz ‘Tamam’ derse ancak o zaman biz kenara çekiliriz” dediğini hatırlatan İnce, “Bu ‘Tamam’ var ya, bu işi bitirecek. Tamam mı? Hep birlikte ‘Tamam’ mı? Süper, bu iş bitti.”
‘Türkiye de senden büyüktür’
İnce “Tek bir dertleri var o da Recep Tayyip Erdoğan’ı yıkmak” demesine ise şu karşılığı verdi: “Vallahi değil, billahi değil. Benim derdim Türkiye. Ben diyorum ki, sen oradan indiğinde dolar, euro inecekse, faiz inecekse, mazot parası, benzinin fiyatı inecekse, sen de in be kardeşim, ne olacak yani” diye yanıt veren İnce, “Türkiye de senden büyüktür.”
CHP adayı şöyle devam etti: “Bakın benim aklımın almadığı bir şey var. Manifesto yayınladı. Manifesto şudur, gelecek bildirgesidir. Yani ‘İktidara geldiğimde şunları yapacağım’. Yahu sen 16 senedir iktidardasın, sen gelecek bildirgesi yayınlayamazsın. Manifestoyu ben yayınlarım, sen yayınlayamazsın. Sen iflas etmenin belgesini, günah çıkarma belgesini yayınlarsın. Geleceğe dair sözü ben söylerim. Ben ülkeyi henüz yönetmedim, arkadaşlarımla birlikte kadromuzu henüz kurmadım. Yöneteceği, icraatlarımızı millet görecek. Bu saatten sonra gelecek belgesi yayınlayamazsın ancak iflas belgesi yayınlarsın.”
‘Gençlere 500 lira’ vaadi için “Sarayın ışıklarını kısacağım. Altı ay süreyle açık olacak, millet gelip görecek, ben Çankaya Köşkü’ne gideceğim, o sarayda bu milletin parasıyla yapıldı, onu da sınavda ilk 5 bine girmiş, bu milletin en akıllı evlatlarına vereceğim. Bilim merkezi olacak orası” diyen İnce, 11’nci cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın yaptığı ziyareti hatırlattı.
‘Erdoğan, Abdullah Gül ile sahneye çıkabilir mi?’
İnce sözlerini şöyle bitirdi: “Kaddafi’ye ‘Kardeşim’ dedi, Kaddafi katledildi. Esad’a ‘Kardeşim’ dedi, şimdi konuşmuyor. Abdullah Gül’e ‘Kardeşim’ dedi, şimdi konuşmuyor. Niye? Karşısına aday olacak diye. Peki CHP’de ne oldu? Ben Sayın Kılıçdaroğlu’nun karşısına geçtim, iki kere aday oldum. İkisinde de yenildik ne yapayım yani. Küsecek miyim, yok canım niye küseyim. Kemal ağabey de getirdi dedi ki, ‘Bizim adayımız’ sensin dedi, bu kadar basit. Dört arkadaşımın adı geçiyordu. Dördümüzden biri aday olacaktık, bak dördümüz geldik buraya, meydana çıktık, ‘Biz buradayız’ dedik. Peki Erdoğan, Abdullah Gül ile sahneye çıkabilir mi? Partiyi beraber kurduğu Ertuğrul Yalçınbayır’la çıkabilir mi? Çıkamaz, herkesi kırdı döktü çünkü. Biz Türkiye’yi kırmaya dökmeye değil, birleştirmeye, uzlaştırmaya, beraber yaşamaya geliyoruz.”