Bursa’nın Yıldırım ilçesindeki ‘Ahmet Taner Kışlalı Meydanı’nın adının ’15 Temmuz Milli İrade Meydanı’ olarak değiştirmesine yönelik alınan belediye meclisi kararından İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın devreye girmesiyle vazgeçildi.

Ahmet Taner Kışlalı Meydanı (Fotoğraflar: DHA)
Darbe girişiminin ardından Boğaziçi Köprüsü’nün adı Bakanlar Kurulu kararıyla ’15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ olarak değiştirilmiş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise Kızılay Meydanı’nın adının ’15 Temmuz Kızılay Demokrasi Meydanı’ olarak değiştireleceğini açıklamıştı.
Yıldırım Belediye Meclisi önceki gün yaptığı toplantıda, yeni hizmet binasının önünde yer alan ve 1999 yılında uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Gazeteci Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı’nın adını taşıyan meydanın ’15 Temmuz Milli İrade Meydanı’ olarak değiştirilmesine karar verdi.
Tabela konuldu
CHP’li meclis üyelerinin ret oyu verdiği karar sonrası meydana ’15 Temmuz Milli İrade Meydanı’ tabelası da konuldu.
Karara karara tepki gösteren CHP Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu, konuyla ilgili itirazlarını İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya iletti. Kayışoğlu’na kararın yanlış olduğunu söyleyen Ala’nın devreye girmesi sonucu AKP’li Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali, ilk meclis toplantısında kararın geri alınacağını CHP’li ilçe başkanı Güner Aklan’a iletti.
‘Bu karar toplumsal barışa katkı sağlayacak’

CHP’ Bursa Milletvekili Nurhayat Altaca Kayışoğlu
Nurhayat Altaca Kayışoğlu, böyle hassas bir dönemde alınan kararın yanlış olduğunu Bakan Ala’ya ilettiğini belirterek şunları söyledi: “Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirmiş bir aydının isminin kaldırılması bugün yaşadığımız olaylar düşünüldüğünde hiç de sağlıklı bir karar değildi. Bursa’da oluşan tepkiyi İçişleri Bakanımız Efkan Ala’ya ilettik. Çok yoğun olmasına rağmen konuya hassasiyet göstererek yakından ilgilendi ve bir yanlıştan dönüldü. Kendilerine bu duyarlılığından ötürü teşekkür ederim. Bu kararın oluşan toplumsal barışa katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu dönemde hepimize düşen görev, barış iklimi ve ortak demokrasi bilincini sürdürülebilir hale getirmektir.”