Değişmez bir kural var: Türkiye ile İsrail arasındaki siyasi ve diplomatik krizlerden ticari ilişkiler etkilenmez (Ticaretin gerilimlerden etkilenmesi sıfır değilse de ‘Etkilenmedi’ denecek kadar azdır).
Ne 2009 Davos zirvesindeki ‘one minute’ (bir dakika) çıkışı…
Ne de 2010 mayıs ayındaki Mavi Marmara saldırısının ardından yaşanan diplomatik ve siyasal ilişkilerdeki kopuş dönemi…
‘Ticaret etkilenmez’ kurallarını değiştirebildi.
Mavi Marmara saldırısının ardından siyasi ilişkilerin asgari seviyeye indirildiği 2011 yılında İsrail’den ithalat patladı. O yıl Türkiye’nin İsrail’den mal ve hizmet alımı 1 yıl öncesine göre yüzde 51 oranında arttı.
İsrail’i ödüllendirircesine gelen bu artış sonucu ithalat rakamı 2 milyar doları buldu.
2014 yılında İsrail’in Gazze’ye yaklaşık 80 gün süren ‘Koruyucu Hat Operasyonu’nda da Türkiye hükümeti kıyameti kopardı.
O gürültü bağrış arasında ticari ilişkiler son yılların en yüksek seviyesine ulaştı.