Yaptığım görüşmelerden edindiğim izlenime göre; altılı masa dikensiz gül bahçesi değil ancak Türkiye siyasetinde halkın, alternatif bir iktidar seçeneği ve ülkenin önünde bulunan sorunların çözümü için bir değişim ve umut zemini olarak görülüyor. Altılı masa bileşenleri cumhurbaşkanı adayı tartışmalarına, kısır çekişmelere bu önemli fırsatı heba etmek istemiyor. İktidar da bu seçimi kazanmak istiyor ve elinde güçlü kamu imkânları var.
Sonuçta sandık önüne geldiğinde son kararı millet verecek ve ülkenin kaderini belirleyecek. Millet, en samimi, adaletli, kudretli, liyakatli, değerlerine saygılı, güvenilir ve çözüm odaklı gördüğü isme ve onun seçeceği ekibine Türkiye’nin idaresini teslim edecek. Bu süreci, kısır çekişmelere kurban etmemek ve millete hak ettiği seçeneği, çözüm yolunu sunmak bütün siyasi partilerin görevi. Siyaset bunun için var. İdeal olanı; kasa değil ülke kazansın…