KEMAL GÖKTAŞ
kemalgoktas@diken.com.tr
@kemalgoktas
Adana’nın Aladağ ilçesinde 29 Kasım 2016’da ortaokulda okuyan kız öğrencilerin kaldığı, ‘Süleymancılar’ tarikatına ait özel kız öğrenci yurdunda, elektrik kontağından yangın çıktı.
Yangında eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürü Cumali Genç’in kızı Sare Betül Genç, sekizinci sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü, yedinci sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden, altıncı sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, beşinci sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Aydoğdu ve Cennet Karataş hayatını kaybetti.
Yangından sonra ortaya çıkan bilgiler, olayın bir kaza değil, çocukların canını hiçe sayan bir zihniyetin yol açtığı katliam olduğunu ortaya koydu.
Ölüm binası…
Bilirkişiler tarafından hazırlanan olay yeri inceleme tutanağında, yangına yol açan elektrik şalterinin eskimiş olduğu belirtildi. Çocukların yöneldiği yangın merdiveni kapısının değil kilitli olmak, kolu dahi yoktu.
Binaya yönetmeliklere aykırı şekilde ısıya dayanıklı olmayan PVC kapı takılmıştı. Bina bayındırlık şartnamelerine uygun değildi ve acil çıkış kapıları bulunmuyordu. Camlar ancak demirler kesilerek açılabiliyordu.
Baştan eksik ceza istendi
Aladağ başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada yurt müdürü Cumali Genç, Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur ile dernek yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç ve yurt çalışanı Mahmut Deniz tutuklandı.
Davada daha sonra sanık sayısı 14’e ulaştı. Sanıklar hakkında, ‘taksirle ölüme sebebiyet vermek’ suçlamasıyla beşer yıldan 12’şer yıla kadar hapis cezası istendi. Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanıkların bazıları ara kararla tahliye edilip, itiraz üzerine tekrar tutuklandı. Sanıklar, itfaiyeyi geç gelmekle ve yurdun üst katlarına ulaşacak merdiveni olmaması nedeniyle suçladı.
Çocukları ölen ve yaralanan aileler ise, o dönemde yangının çıktığı yurda kendilerini İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin yönlendirdiğini söyledi. Karar duruşmasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın avukatı, aileleri ‘para almak için böyle ifade vermekle’ bile suçlayacaktı.
Her şey çok açıktı. Aladağ yangını kazayla çıkan bir yangın değil, alınması gereken tedbirlerin alınmamasından dolayı çıkan, göz göre göre gelen, öngörülen bir çocuk katliamıydı.
Oysa duruşmalar kurbanlar için adalet getireceğine, yine adeta onları suçlu çıkarmak üzerine kuruluydu.
Yargının değerler skalasında devlet, tarikat, güç ilişkileri çocukların hayatının önünde geliyordu.
Son olarak 7 Eylül 2018’de görülen duruşmada tutuklu kalan iki sanık Yurt Müdürü Cumali Genç ile Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Başkanı İsmail Uğur da tahliye edildiğinde, davada tutuklu sanık kalmamıştı.
Aladağ Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada karar açıklandığında aslında kimse şaşırmadı. Yargı, cezasızlık politikasının devamı niteliğinde bir karar verdi.
Ödül gibi cezalar…
Mahkeme heyeti, yurt müdürü Cumali Ali Genç’i 11 yıl bir ay 10 gün, yurt yöneticileri İsmail Uğur’u 12 yıl iki ay 20 gün, Mehmet Deniz’i 10 yıl, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş’e sekizer yıl 10’ar ay 20’şer gün hapis cezası verdi.
Mahkeme, ‘bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ya da yaralanması’ suçundan haklarında beraat kararı verdiği kamu görevlileri Mehmet Aktaş, Ramazan Arı, Davut Gökçeli, Bayram Aydın, Cihan Ünal’ı ‘görevi kötüye kullanma suçundan’ yedişer ay 15’er gün hapis cezasına çarptırdı.
Kamu görevlilerine verilen yedişer ay 15’er günlük hapis cezasında hükmün açıklanması geri bırakıldı. Mahkeme heyeti, itfaiye erleri Dursun Gökçe, Hasan Turan Çakmak, Nihat Sarraf, Yücel Turaç ile Mehmet İpek ve Zeki Yılmaz hakkında ise beraat kararı verdi.
Kapalı cezaevine girmeyecekler
Peki ama mahkemenin bu kararına göre sanıklar ne kadar yatacak?
Yurt müdürü Cumali Ali Genç 11 yıl bir ay 10 gün hapis cezası aldı. İnfaz Kanunu’nun eşsiz hesaplamaları şöyle işleyecek Genç için:
Şartlı tahliye süresi yedi yıl dört ay 28 gün olan sanık altı yıl dört ay 28 gün hapis cezası yattıktan sonra denetimli serbestlikten yararlandırılarak serbest bırakılacak. Ancak bu cezanın sadece bir yıl bir ay 10 gününü kapalı cezaevinde geçirmesi gerekecek. Bu süre dolduktan sonra açık cezaevine geçecek. Yurt Müdürü Genç’in tutuklu kaldığı süre göz önüne alındığında bir daha kapalı cezaevine girmeden doğrudan açık cezaevinde infazı tamamlanacak.
Bu hesaba göre yurt yöneticisi İsmail Uğur, sekiz yıl bir ay 23 gün yatması gerekirken denetimli serbestlik hükümlerine göre yedi yıl bir ay 23 gün yatacak. Ancak bunun sadece bir yıl iki ay 21 günü kapalı cezaevinde olacak. Geri kalan sürede açık cezaevine geçecek.
10 yıl ceza alan yurt yöneticisi Mehmet Deniz ise altı yıl sekiz ay üç gün yatması gerekirken, denetimli serbestliğe göre beş yıl sekiz ay üç gün yatacak. Üstelik o da bu sürenin sadece bir yılını kapalı cezaevinde geçirmek durumunda kalacak. Kaldığı süreye göre Deniz doğrudan açık cezaevine gidecek.
Sekiz yıl 10 ay 20’şer gün hapis cezası alan yurt yöneticileri Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede ve Ramazan Keleş ise beş yıl 11 ay beş gün yatması gerekirken, denetimli serbestlik hükümlerine göre dört yıl 11 ay beş gün yatacak.
Üstelik cezaları 10 yılın altında olduğu için bu hükümlülerin sadece bir ay kapalı cezaevinde kalmaları gerekiyor. Yani bu yöneticiler tutuklu kaldıkları süre göz önüne alındığında doğrudan açık cezaevine geçirilecekler.
Açık cezaevi nedir?
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun’a göre açık cezaevleri, ‘hükümlülerin iyileştirilmelerinde, çalıştırılmaları ve meslek edindirilmelerine öncelik verilen’ cezaevleri olarak tanımlanıyor.
Bu cezaevlerinde firara karşı engel ve dış güvenlik görevlisi bulunmuyor, güvenlik sadece kurum görevlilerinin gözetim ve denetimiyle yürütülüyor. Bu cezaevlerinde hükümlüler genellikle iş atölyelerinde çalışıyor. Revir, sinema ve konferans salonu, yatakhane ve yemekhanesi ile tam teşekküllü mutfak, bulaşıkhane, soğuk hava deposu, çamaşırhane, berber, özel ziyaretçi yeri, hamam ve mescit bulunuyor.
Bu cezaevlerinde kalanların gündüz dışarda kalması, izin hakları gibi kapalı cezaevinde olmayan birçok hakları bulunuyor. Türkiye’de 35 açık cezaevi bulunuyor.
Kanuna rağmen…
Yargının 12 çocuğun hayatına mal olan katliamla ilgili bu kararı asla kanundaki yetersiz düzenlemelerden kaynaklanmıyor. Aksine yeni Türk Ceza Kanunu yapılırken bu tip durumlarda sanıklar az cezayla kurtulmasın diye yeni kavramlar kanuna sokulmuştu.
Eski Türk Ceza Kanunu döneminde trafik kazası gibi tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu meydana gelen ölüm ve yaralamalarla maganda kurşunu gibi göz göre işlenen bazı suçlara aynı cezanın verilmesini önlemek için kanuna ‘olası kast’ kavramı girdi.
Prof. Dr. Kayıhan İçel’in ‘Ceza Hukukunda Temel Kusurluluk Şekli Kast’ başlıklı makalesine göre, ‘olası sonuçların gerçekleşebileceğini öngören fail, bunları önlemek için bir çaba göstermemiş, bunlara önem vermeyerek adeta kayıtsız kalmışsa’ olası kast hükümlerinin uygulanacağını belirtiyor.
İçel’e göre düğünlerde ya da maçlardan sonra havaya ateş edenlerin yanı sıra kalabalık bir caddede araçlarını olağanüstü süratle sürerek ölüm veya yaralanmalara neden olanların ‘olası kast’ hükümlerinden cezalandırılması gerekiyor.
Mahkeme ise Aladağ sanıklarına olası kast yerine bilinçli taksir hükümlerini uyguladı. İçel, failin ‘kayıtsızlığının’ olası kastın en önemli özelliği olduğunu belirtiyor.
İçel, olası kast ile bilinçli taksir arasındaki farkı şu şekilde açıklıyor: “Bilinçli taksirde fail sonuçları öngörmekte, fakat bunları istemediği gibi, bu sonuçların meydana gelmemesi için elinden gelen bütün çabayı göstermektedir. Yani, olası kasttaki kayıtsızlık durumu bilinçli taksirde yoktur.”
28 yıl yatabilirlerdi
Aladağ’da yöneticilerin kayıtsızlığı açıktı, buna rağmen mahkeme olası kast hükümleri yerine bilinçli taksir hükümlerini uyguladı. Sanıklara olası kast hükümlerinin uygulanması halinde verilecek ceza her bir ölüm için 20 yıldan 25 yıla kadar hapis olarak öngörülüyor.
Bu durumda 12 kişi için ayrı ayrı için hesaplandığında verilecek ceza 240 ila 300 yılı bulabilecekti. İnfaz Kanunu’na göre birden çok hapis cezası alanlar 28 yıl yattıktan sonra şartlı tahliye olabiliyor. Yani yargı, Aladağ için olası kast kararı verseydi 28 yıl hapis yatacaklardı.