Genelkurmay, kışlada ‘şüpheli’ bir şekilde hayatını kaybeden erin ailesinden ‘kurşun parası’ isterken, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz askerlerin, “Aileleri şehit maaşı alsınlar diye intihar ettiklerini” savunmuş.
Kışlada ‘şüpheli’ bir şekilde yaşamını yitiren askerlerin aileleri dün Meclis’teydi.
Muş’ta zorunlu askerlik görevi sırasında yaşamını yitiren jandarma er Uysal Doğan’ın babası Rıza Doğan, Genelkurmay’ın 1 lira 11 kuruş mermi parası istediğini anlattı. Tunceli’de askerlik görevini yaparken hayatını kaybeden Murat Oktay Can’ın babası Oktay Can ise Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın kendisine telefonda, “Bu çocuklar, aileler maaş alabilsinler diye hayatını yitiriyor” dediğini aktardı.
Mecliste basın toplantısı
CHP Tokat Milletvekili, Meclis Milli Savunma Komisyonu üyesi Orhan Düzgün, kışlalarda ‘şüpheli’ biçimde ölen askerlerin aileleriyle bir basın toplantısı düzenledi. Kışlalardaki ölüme ilişkin çarpıcı detayların paylaşıldığı toplantıya, aileler tarafından dile getirilen iki iddia damgasını vurdu.
Hazine zararı: 1 lira 11 kuruş
Muş’ta zorunlu askerlik görevi sırasında ‘şüpheli’ biçimde hayatını kaybeden Uysal Doğan’ın babası Rıza Doğan 15 Mayıs 2013 tarihinde Kara Kuvvetleri Komutanlığı 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’ndan kendisine gönderilen davaya ilişkin takipsizlik kararının belgesini gösterdi. Doğan’ın ölümüne ilişkin kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın yazıldığı belgede, ‘Hazine zararı’ olarak gösterilen bölümün karşısında “1.11 TL( 1 adet G-3 piyade tüfeği fişeği)” yazıyor.
“Bizim çocukların değeri 1 lira 11 kuruş mu? Benim çocuğum bir mermi parası mı?” diyen baba Rıza Doğan’ın iddiasına toplantıya katılan diğer aileler de destek verdi.
‘Çocuklar aileler maaş alabilsinler diye intihar ediyor’
Tunceli’de askerlik görevini yaparken hayatını kaybeden Murat Oktay Can’ın babası Oktay Can beş yıldır sürdürdüğü hukuk mücadelesinin sonucunda takipsizlik kararıyla karşı karşıya kaldığını anlattı.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın kendisine telefonda, “Bu çocuklar, aileler maaş alabilsinler diye hayatını yitiriyor” dediğini aktaran Can, “Böyle bir şey olabilir mi? Hangi anne ve baba böyle bir şey düşünür” sözleriyle isyan etti.
Düzgün: İntihar eden bir adam kendisine iki, üç mermi sıkamaz
Toplantıda söz alan CHP’li Düzgün ise ailelerin çocuklarının neden ve nasıl öldüğünü bilmek, suçu ya da kusuru olanların ise cezalandırılmasını istediğini, bunun onların en doğal hakkı olduğunu belirtti.
Düzgün, “İki mermiyle üç mermiyle vurulan askerler var. İntihar eden bir adam kendisine iki, üç mermi sıkamaz. Son derece şüpheli bir pozisyonla karşı karşıyayız” diye konuştu.
Nasıl ölmüşlerdi?
Murat Oktay Can: 5 Eylül 2009’da Tunceli Hozat İlcesi’ne bağlı Sarıtaş Jandarma Karakolu’nda nöbet kulübesinde ölü olarak bulundu. Mazlum Der tarafından hazırlanan raporda şu bilgilere yer verildi: “Olay yerine giden askeri savcılıkça alnının tam ortasından vurulan er için G-3 piyade tüfeğiyle alnının üstüne tam ortasına dik vaziyette nasıl nişan aldığı açıklanmaksızın olayın intihar olduğu kanaatine varıldı. Erin silah tetiği üzerinde parmak izi de bulunamamıştır.”
Koşaner’in söylediği er mi?
24 Ağustos 2011’de eski genelkurmay başkanı Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı ortaya çıkmıştı. Ses kaydında, “Arkadaşımızı, bir erimizi alnından vururuz. Vurduk mu, haberiniz var mı, var değil mi?” deniyordu. Bu açıklamanın ardından vurulan erin Murat Oktay Can olduğu iddia edilmişti.
Uysal Doğan: Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Gökyazı köyündeki jandarma karakolunda zorunlu askerlik görevini yapan 20 yaşındaki Uysal Doğan’ın 9 Aralık 2012 tarihinde piyade tüfeğiyle kendini vurduğu iddia edildi.
12 yılda bin 36 asker intiharı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal’ın soru önergesini cevaplayan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz kışlada asker ölümlerine ilişkin şu sayıları vermişti :
“2002’de 157, 2003’te 95, 2004’te 87, 2005’te 99, 2006’da 85, 2007’de 88, 2008’de 83, 2009’da 75, 2010’da 80, 2011’de 65, 2012’de 69, 1 Ocak-30 Ekim 2013 arasında 52 olmak üzere 1036 askerin intihar ettiği kayıtlara geçti.”