Ruj, birçok kadın için makyajın olmazsa olmazı… Sadece güzel görünmek için değil, dudakları kuruyup çatlamasın diye kullananlar da var. Ancak ruj gibi bir kozmetik ürünü arkadaşlarla paylaşmak, bakteri alışverişinde bulunabiliyor. Bunu dikkate alan araştırmacılar, virüs, bakteri ve mantarlarla karşılaştıklarında antimikrobiyal etkilerini yaymak için ruja cranberry (turna yemişi, bir çeşit kızılcık olarak biliniyor) özü eklediler.

İlk makyaj malzemelerinin kullanımı eski Mısır’a kadar uzanıyor. O zamanlar insanlar, çevrelerinde buldukları minerallerden ve diğer maddelerden yaptıkları çeşitli macunları kullanıyorlardı. Ancak makyaj malzemeleri de teknolojik gelişmelerden payını aldı. Bugün çok geniş yelpazede üretim olan bir kozmetik dünyası var. Ancak teknoloji geliştikçe, makyaj malzemelerinin de zararlı kimyasallar içerdiği ortaya çıktı. Son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, ruj hormon işlevinde değişiklikleri tetikleyebilen, hatta meme kanserine yol açabilen endokrin bozucu kimyasallar içeren birçok üründen biri…
studyfinds.org sitesinde yer alan bilgilere göre, araştırmacılar, şimdi daha doğal olana dönmenin yollarını arıyor. En azından mikrobiyal zararı azaltmanın yollarını… Araştırmalar, kırmızı ejder meyvesi, turna yemişi, kızılcık gibi doğal renklendirici maddeler içeren ruj formüllerinin, canlı bir kırmızı renge sahip olacağını, aynı zamanda antimikrobiyal faydaları olacağını saptadı. Özellikle cranberry zararlı mikropları etkisiz hale getirmede etkili sonuçlar verdi.

Mikroplara karşı koruyucu
Araştırmacılar Angel Serrano-Aroca ve ekibi, cranberry özünün koyu kırmızı bir ruj tonu oluşturmak ve aynı zamanda ürünü zararlı mikroplara karşı koruyucu hale getirmek için kullanımını araştırmak istedi. Bunu yapmak için cranberry özü, karite yağı, E vitamini, provitamin B5, babassu yağı ve avokado yağından oluşan bir ruj krem geliştirdi.
Sonra bu karışımı farklı virüsler, bakteriler ve bir mantar türü içeren kültürlere eklediler. Her iki virüs varyasyonu da hızlı bir şekilde devre dışı kaldı. Aslında, ruj temas ettikten sonraki bir dakika içinde mikropları bloke etti. Çoklu ilaca dirençli bakteriler, mikrobakteriler ve mantarlar bile uygulamadan sonraki beş saat içinde önemli ölçüde zayıfladı ve devre dışı kaldı.
Şimdi araştırmacılar, bu bulgular ışığında üretilecek yeni formüllü rujları geliştirmeye çalışıyor. Gelecekte doğal antimikrobiyal ajanların kozmetikte kullanımı yaygınlaştığında, güzelleşirken mikroplardan da korunmuş olacağız.