Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın geçtiğimiz yıl 1886 işçinin hayatının kaybettiği iş cinayetlerini ‘işçi hataları’yla sınırlandırıp firma ve kamunun sorumluluğunu ‘yok sayma’ eğilimi kamu spotuna da yansıdı.
Bakanlık ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı ‘İş kazası diye bir şey yoktur’ temalı kamu spotunda, hikaye örgüsü ve seçilen ifadelerle, iş cinayetlerinin sorumluluğunun işçiye kesildiği görülüyor.
Bir ofis ortamında geçen kamu spotunda, kadın çalışan altı yıldır o firmada çalıştığını belirtip firmayı izleyiciye ‘güvenilir bir firma’ olarak tanıtıyor.
Yarın nişanının olduğunu belirten çalışan, bu ‘mutlu tablo’nun ardından kameraya dönerek, “Ama birazdan, yapmamam gereken basit bir hatayı yapacağım ve beyin kanaması geçireceğim. Yıllarca bitkisel hayata mahkum olarak hayal bile kuramayacağım” diyor. Ardından dolabın üzerindeki dosyayı almak için sandalyeye çıkan çalışan düşerek başını masaya çarpıyor ve işçinin bahsettiği ‘kaza’ da gerçekleşmiş oluyor.
Çelik’in elinden çıkmış gibi

Fotoğraf: DHA
Kamu spotundaki ‘iş kazası’nın ele alınış biçimi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e pek yabancı değil.
Bundan önce maden ve inşaat sektörlerinde artan iş cinayetlerini Çelik, “Takdir Allah’tan efendim ama tedbir insandan” diye yorumlamıştı.
Çelik, 10 işçinin ölümüne yol açan Torun Center’daki asansör kazasının ardındansa şunları söylemişti: “Patronlarla dün akşam beraberdik onlara da söylemem gerekenleri söyledim. Sen baretini takmayacaksın. Eldivenini giymeyeceksin. Varolan ekipman kullanmayacaksın. ‘Böyle alışmadım, böyle daha rahat çalışıyorum’ diye bir lüksün yok. Kurallara uymak işçinin görevidir. Öyle işveren var ki her türlü ekipmanı çıkarıyor, hazırlıyor. İşçi ise bunları kullanmakta imtina ediyorsa kendimizi de sorgulamamız gerekiyor.”