Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Kürt meselesi temelde devletin demokratikleştirilmesi ve yeniden yapılandırılması, yönetim düzenimizin demokratik ve katılımcı bir biçimde yeniden düzenlenmesi, devlet merkezli yargının baştan aşağı yenilenmesi, çok kültürlü ve kimlikli toplumsal yaşamın kurallarının ve yapılarının tanımlanması gibi pek çok başlıkla birlikte tartışılmalı. Bu konular Kürt’üyle, Türk’üyle ve her türlü kültürel, toplumsal, siyasal ve bireysel kimlik farklılıklarıyla hepimizi ilgilendiriyor. Öte yandan doğrudan Kürtlere dair olan katmanları da var.
Asıl konumuz özgür, eşit ve adil yeni bir yaşamın kurallarını yeniden düzenlemek. Çünkü eski kurallar yalnız Kürtleri değil, çoğunluğa dâhil olmayan her türlü kimliği, konjonktüre göre kimi zaman seküler Türkleri, kimi zaman dindar Türkleri, çoğu zaman Alevileri de yok saymaya dayalı.
Mesele hepimizin. Dolayısıyla çözüm de hepimizin istekleri, umutları, ortak yaşama arzusu ve iradesiyle şekillenecek. Ortak hayata giden yolun üzerinde engeller, engel olmak isteyen iç ve dış aktörler de var elbette. Her bir aktörün zihnimizde ve toplumda bir karşılığı, tabanı, destekçisi var. Ama asıl engel zihinlerimizde. Asıl engel gerçek meselemizi çözecek aklımızı teröre rehin vermiş olmamızda.