Binlerce insanın yaşamını yitirmesine ve on binlerce binanın yıkılmasına neden olan 17 Ağustos 1999’daki Marmara Depremi’nin üzerinden 23 yıl geçti. BBC Türkçe ekibi, bilim insanlarının raporlarına göre depremin merkezinde olmasına rağmen bir beldenin nasıl hasar almadığını araştırdı.

İzmit Körfezi’nde, merkez üssü Gölcük olan depremin büyüklüğü 7,6’ydı. Resmi rakamlara göre depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti. 364 bin 905 konut ve işyeri de hasar gördü.
Depremin merkezine çok yakın olmasına rağmen, körfezdeki bir yerleşim yeri, depremden neredeyse hiç etkilenmedi. Herkesin dikkatini çeken bu yer, Kocaeli’nin Dilovası ilçesine bağlı Tavşancıl’dı.
BBC Türkçe ekibi, nasıl oldu da burada hiçbir binanın yıkılmadığı ve kimsenin ‘burnunun bile kanamadığını’ anlatmaya çalıştı. BBC’nin video-haberine göre bu şans veya tesadüf değil, bilim insanlarının önerileri doğrultusunda hareket etmenin sonucu.
Bilim insanlarına başvurdu
Habere göre süreç şöyle gelişti: İzmit Körfezi’nin kıyısındaki bu yerleşim yeri 1987’de belde belediyesi oldu. 1989 yerel seçimlerinde belediyenin başkanlığını Salih Gün kazandı. Daha sonra CHP milletvekili de olan ve bu yılın başında Covid nedeniyle hayatını kaybeden Gün, başkan seçildikten sonra imar planı için Kocaeli Üniversitesi’nden bilim insanlarına başvurdu.

Bilim insanları hazırladıkları zemin etüt raporunda deprem riskine dikkat çekti. Beldenin Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde yer aldığı belirtilerek, buna uygun bir plan çizildi. Gün tam da bu rapora uygun adımlar attı. BBC’ye konuşan mahalle sakinleri Gün’ün o zaman tepki görse de en fazla üç katlı binalara izin verdiğini belirtti.
Taviz vermedi
Genelde evler iki katlı ve birbirlerine yakın değildi. Mahalle sakinleri, o zaman evine çatı katı atmak istediklerinde bile buna izin alamadıklarını hatırlattı. Mahalle sakinleri ısrarlarına rağmen hiçbir şekilde izin alamadıklarını ve bu nedenle Gün’e o süreçte tepkilerin yükseldiğini söyledi.
Salih Gün’ün kızı Nida Gün Dönmez de bu nedenle en yakın arkadaşlarının bile babasına küstüğünü anlattı. Dönmez, dedesinin kendi evine bir kat daha atmak istediğinde bile babasının buna “Burası deprem bölgesi, kesinlikle olmaz” diyerek engel olduğunu hatırlattı.
Depremden sonra hak verdiler
Hem Nida Gün Dönmez hem de mahalle sakinleri, imar konusundaki sert tutumundan dolayı Salih Gün’e tepki gösterenlerin ağır yıkıma neden olan depremden sonra kendisine hak verdiklerini anlattı.
Gün’e hak verenler bununla sınırlı değil. Prof. Uğur Kaynak yetkililerle hasar tespiti için çalışırken, Tavşancıl’la ilgili şahit olduğu bir telefon görüşmesini hatırlattı. Kaynak’a göre Tavşancıl’da hiçbir ölü-yaralınının olmaması ve tek bir evin bile hasar almaması yetkilileri o kadar şaşırtmış ki “Orası Kütahya Tavşanlı mı yoksa Diliskelesi Tavşancıl mı” diye sormuşlar.
Gün gitti gevşeme başladı
Gün’den sonra imar planının gevşediğine dikkat çekildi. Bir mahalle sakini, yeni belediye başkanlarının daha fazla oy için imar planındaki o katı tavırdan vazgeçtiğini ve kaçak yapılaşmanın arttığını söyledi.
Bilim insanları, bu bölgedeki fay hatlarının 30-40 yıl arasında deprem ürettiğini ve bu nedenle Tavşancıl’da olduğu gibi doğru adımlar atılmasını istedi. Prof. Kaynak, Salih Gün gibi “Bilim ne derse uyarım” diyen yöneticilerin çok az olduğunu vurguladı.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi’nden Doç. Dr. Doğan Kalafat da görüştükleri belediye başkanlarına Tavşancıl’ı olumlu örnek olarak gösterdiklerini belirtti. Kalafat’a göre Gün’ün taviz vermemesi depremin bertaraf edilmesini sağladı. Yeni bir depremin muhakkak olacağını belirten Kalafat, “Belediye başkanları hiçbir şekilde taviz vermemeli” dedi.