Sağlık Bakanı yakında değişti. Her değişim kendi içinde bir umut taşır. Hekimlerin de yeni Bakan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’ndan beklentileri var.
Yeni Bakan göreve geldikten kısa süre sonra Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi yöneticileri ile bir araya geldi. Görüşme öncesi TTB hekimlere bir mektup göndererek Bakan’a iletilmesini istedikleri mesajları talep etti. Çok yoğun ilgi oldu, 36 saat içinde bin 543 hekim TTB aracılığı ile Bakan’a mektup gönderdi. Mektuplardaki mesajlar görüşmede Bakan’a iletildi.
Sağlık hizmetlerinin doğru verilebilmesi için hekimlerin görüş ve talepleri çok değerli, önemli veriler sunuyor. Hekimlerin yazdıklarına bakalım.
Yaygınlaşan geçim sıkıntısı ve ekonomik sorunlar hekimlerin de gündeminde. Mektupların 254’ünde hekimler ücret adaletsizliğine, geçim sıkıntısına değiniyor. Kamudaki hekimlere ödenen ücretler çok parçalı, maaş, temel ve taban ek ödemeler, teşvik ödemeleri… Bunlardaki katsayı adaletsizliği çok çarpıcı. Üzerine bir de sözleşmeli kadroya geçen hekimlere verilen, diğerlerine verilmeyen ücretler ve bu kadroların dağıtımındaki keyfilik eklenince aynı işi yapan hekimler arasında değişik gelir adaletsizlikleri ortaya çıkıyor, çalışma barışını bozuyor. Emekli hekimlerin mektuplarında da bu konu geniş yer tutuyor.
Bir emekli hekimimizin mesajı: “Emekli genel cerrahi uzmanıyım. Daha önce hekimler 60 yaş üzerinde 3 ayrı yerde çalışabiliyordu. Bu 6 Nisan’da iptal edilip tek yere düşürüldü. Tıp merkezi kapanmak üzere ve ben ayrılmak zorundayım. Şu anki yönetmeliğe göre başka bir yerde çalışmam ve tekrar anlaşma yapmam imkânsız. Ve zor durumdayım. Artık sağlık sorunlarımız da var, bizler destek bekliyoruz.”
Pek çok emekli hekimimiz Emekli Sandığı’ndan emekli olanlara verilen ancak SSK ve Bağ-Kur’dan emekli olanlara verilmeyen ek ödeme nedeniyle yaşadıkları sorunları anlatıyor. Bir örnek: “Çıkarılan kanunlar sebebiyle mecburiyetten SSK emeklisi olabildim ancak 20 yıl 6 ay Emekli Sandığı hizmetim olmasına rağmen ek ödemeyi alamıyorum, emekli maaşı ile geçinmek mümkün değil. Ek ödeme bağlanmasını istiyorum.”
Yıllarca bu ülkenin sağlığı için emek veren kıdemli hekimleri bu duruma düşürmeye kimin, ne hakkı var?
Diğer önemli konu sağlıkta şiddet. Hekimler sağlıkta şiddetin durmasını talep eden 189 mektupta bir yandan yaşadıklarını anlatırken bir yandan da çözüm önerileri sunuyor. Çok can yakıcı ve boyutlu bir mesele, yıllardır artarak devam ediyor.
Aile hekimleri yazdığı 184 mektupta binaların kamu binası olmasını, bakım, onarım ve tadilat işlerinin Bakanlık tarafından yapılmasını, personelin Bakanlık tarafından istihdam edilmesini, performans kesintilerinin ve esnek mesai uygulamalarının kaldırılmasını istiyor. Son zamanlarda aşı reddinin arttığını, bir yandan toplum sağlığını tehdit ederken bir yandan da kendilerinin iş yükünü artırdığını belirtiyor. Muayene sayılarının fazlalığından koruyucu hekimliğe zaman kalmadığını, günlük bakılan hasta sayısına göre teşvik ödemesi yapılmasının birinci basamak sağlık hizmetlerinin ruhuna aykırı olduğunu bildiriyor.