Size oyun tavsiyesi veren, çok da “makara”, “kral” bir arkadaşınız, sizinle aynı kaygılarla iktidarı eleştirirken birden “onlar da kötü ama bunlar da az değil diyerek” yeni bir aşamaya geçiyor. Siz de beraberinde geçiyorsunuz. Sonra size “like” alabileceğiniz belli cümle kalıpları sunuyor. Onları kullanıyorsunuz ve bir alkış cemaatine siz de sahip oluyorsunuz.
Muhalifsiniz ama bir süre sonra bu tipler yüzünden, örneğin solculardan ya da doğaseverlerden nefret etmeye başlıyorsunuz. Çünkü “onlar da az değil!”
Bu “güvenilir” algı canavarları bir süre sonra derin devletin etki ajanlığına soyundu. Saray ittifakı şunu biliyordu. Bu kesim bize gelmeyebilir ama muhalefeti parçalamak için de kullanılabilir.
Mesela AKP’ye karşı, seçimde tüm muhalefet birleşti mi? Hemen araya “bunlarla mı yan yanayız” tohumu atılabilir. “Ben de muhalifim ama…” kalıpları kullanılabilir. Bunları atan editçi, oyuncu tayfa fonlanabilir. Bu açıktan para vermek anlamında olmayabilir, tweetleri birilerinin önüne sistemli like atarak da düşürülebilir.
Böylece hem içerik üreticisi kendince “helal para” kazanır hem de rejim istediğin alır! O tweetin altı “kralsın” yorumlarıyla sahte/kripto hesaplar üzerinden doldurulabilir. (Yüzü kapalı, kim olduğu belli olmayan hesapların ise doğrudan Saray bağlantılı olduğu ve devletin bir kanadı tarafından yönlendirildiği sıkça konuşuluyor.)