Devlet ve hükümet başkanları eliyle yürütülen, onlar arasındaki görüşmelere dayanan doruk diplomasisine ülkeler, zorunlu olmadıkça, acil durum söz konusu değilse, kolay kolay başvurmazlar. Çünkü uluslararası ilişkilerde liderlerin, devlet başkanlarının, cumhurbaşkanlarının, başbakanların muhataplarıyla çok sık bir araya gelmesi, bütün meseleleri doğrudan, bire bir, baş başa görüşmesi, fazla tercih edilmez.
Birincisi, çok sık seyahat etmek, her ülkenin lideriyle görüşmek, her isteyenle buluşmak, çağıran herkesle konuşmak, yarar ve itibar getirmez.
İkincisi, liderler çok önemli konuları baş başa görüşürler. Çok önemli sorunların, siyasi risk almayı gerektiren meselelerin çözümü için, doruk toplantılarında muhataplarıyla doğrudan, bire bir, yüz yüze müzakereyi tercih ederler.
Kısacası, doruk diplomasisini çok abartmamak, buna fazla bel bağlamamak gerekir. Büyük güçlerin liderleri ile dost olmak mümkün değildir. Kişisel ilişkilerin diplomaside etkisi sınırlıdır. Dış politikada liderler en büyük kazığı, “dostum” diye hitap ettikleri muhataplarından yerler.