Greenpeace, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ‘Temiz Kömür Teknolojileri Zirvesi’ni protesto etti. Açılış konuşması sırasında Greenpeace Akdeniz Genel Direktörü Ersin Tek “Havası kirli, parası kirli, neresi temiz” diye yazılı pankart açtı. Tek, mesajını barışçıl verse de güvenlik görevlileri müdahale ederek kendisini salondan çıkardı.

Türkiye tarafından onaylanan Paris Anlaşması’na rağmen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu zirvenin beşincisini düzenliyor.
Zirveye tepki gösteren Greenpeace Akdeniz genel direktörü “Kömürün temizi olmaz” dedi: “İklim krizindeki gezegenimiz için, zehirlenen havamız için, temiz yalanını bırakın! Yeşil ve adil dönüşüm! Hemen şimdi!”
‘Temiz kömür yalanından vazgeçilmesi gerektiğini’ söyleyen Tek, Türkiye’de kömür kullanımından çıkılması ve iklim adaleti taleplerini dile getirdi.
Türkiye kömürde dünyada üçüncü
Paris Anlaşması yürürlüğe girdikten beş sene sonra 2021’de Türkiye tarafından onaylandı ve 2053 karbon nötr hedefi açıklandı. Ama atılan adımlar bu hedefe ulaşmaktan uzak. İklim kriziyle mücadele için 2030’a kadar, yeni fosil yakıt yatırımlarının durdurulması ve mevcut olanların hızlı bir şekilde kademeli olarak ortadan kaldırılması gerekiyor ama Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın 2023 Ocak’ta yayınladığı Türkiye Ulusal Enerji Planına göre kömürün enerji üretimindeki toplam payının yükseltilmesi öngörülüyor.
Bununla birlikte Global Energy Monitor’un ‘Yükseliş ve Çöküş’ raporuna göre Türkiye planlanan kömürlü santral kapasitesinde dünya üçüncüsü.
Sağlık ve Çevre Birliği (HEAL)’ın raporuna göre 1965 -2020 yılları arasında açılan ve halen 16 ilde faaliyette olan 50 MW’ın üzerindeki kömürlü termik santraller, 55 yılda toplamda 4.8 trilyon TL sağlık masrafına ve yaklaşık 200 bin erken ölüme neden oldu.
Protestodan sonra basın açıklaması yapan Tek şunları dedi: “Dünyamız olağanüstü bir krizle karşı karşıya. İklim krizi hepimizin geleceğini tehdit ediyor. Bir an önce, iklim krizinin baş sorumlularından olan kömüre dayalı olan zararlı, eski ve kirli teknolojilerden uzaklaşmamız gerekiyor. Türkiye’de ise bırakın kömürden çıkış için somut adımlar atmayı, bu teknolojilerin aklanmaya çalışıldığını görüyoruz.
Bilimsel raporlarla 55 yılda yaklaşık 200 bin erken ölüme sebep olduğu ortaya konan termik santraller mi temiz? Sıfır karbon ve sıfır kirletici prensibi ile çalışan bir termik santral teknolojisi henüz keşfedilmedi.
Bu kirli, eski, ölümcül teknolojilere mahkum değiliz. İklim krizini durdurmak için zaman çok değerli. Kaynaklarımızın hala kömüre yatırılmasını savunmak gezegene karşı suç işlemekle eşdeğer. Türkiye’nin önünde hem doğaya hem ekonomiye katkı sunabilecek bir dönüşümü gerçekleştirme seçeneği var. Yeşil ve adil bir dönüşümle, kaynaklarımızı kömür gibi eski ve ölümcül teknolojiler yerine yenilenebilir enerjiye ve kapsamlı bir iklim eylemine aktarmak zorundayız. Yeşil Adil Dönüşüm Sözleşmesini vakit kaybetmeden uygulamada görmek zorundayız.”