Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye’nin PISA’nın (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) raporunda dökülmesini şöyle değerlendirdi: “Türkiye, geçmişe kıyasla eğitime daha çok önem veriyor, eğitime daha fazla kaynak ayırıyor ve eğitimde de alınan sonuçlar çok daha iyi durumda. Eksiklerimizin farkındayız, ama geçmişe göre çok iyi durumdayız.”

Fotoğraf: DHA
Araştırmanın verilerine göre Türkiye, fen bilimleri alanında 72 ülke arasında 53’üncü, matematik alanında 50’nci, okuma becerileri alanında da 51’inci. Türkiye üç alanda da 72 ülke ortalamasının altında.
‘Fen lisesi öğrencilerimiz dünyanın çok daha önünde’
Bakan Yılmaz, Türkiye’nin 15 yaş grubu öğrenci sayısının 925 bin olduğunu ve bunların arasından 5 bin 895 kişinin seçilip değerlendirmeye tabi tutulduğunu aktardı.
Yılmaz şöyle devam etti: “61 ilden 187 okul, 5 bin 895 öğrenci katılmış. Katılanların yüzde 21’i 9. sınıf, yüzde 73’ü 10. sınıf, yüzde 3’ü ve diğerleridir. Öğrencilerin yüzde 38,1’i anadolu lisesi, yüzde 36’sı mesleki ve teknik anadolu lisesi, yüzde 14’ü anadolu imam hatip lisesi, yüzde 2,1’i de fen lisesinden. Tüm ülkeler fen okuryazarlığı ortalama puanı 465, Türkiye’ninki 425. Fen okuryazarlığında 2006-2015 arası incelendiğinde, OECD ülkelerinde erkek öğrenciler lehine 2 puan, Türkiye’de kız öğrenciler lehine 12 puan artış olmuştur. 2015 PISA’da OECD ülkelerinde ortalama puan farkı erkek öğrenciler lehine 4 iken,Türkiye’de kız öğrenciler lehine 6 puandır. Fen okuryazar açısından fen lisesinden katılan öğrencilerimiz bu sınavda 534 puan aldı. 534 puan hangi ülkenin puanına denk geliyor? Sadece fen lisesindeki öğrencilerimiz girmiş olsaydı, aldığımız derece dünyanın ilk 3’ü arasında olacaktı. Fen lisesi öğrencilerimizin dünya ile yarışma konusunda sıkıntısı yok, hatta dünyanın çok çok daha önünde.”
Sosyal bilimler lisesinden katılan öğrencilerin aldığı puanın 518 olduğunu ve bunun Kore’nin, Yeni Zelanda’nın, Avustralya’nın ve İngiltere’nin önünde yer aldığını aktaran Yılmaz, “Buradan da anlaşılıyor ki sosyal bilimlerde olan öğrencilerimizin fen okuryazarlığı, dünyanın en önde gelen ülkeleri, ilk 10’u arasında” dedi.
Finlandiya’da, Türkiye’deki tepki var mı?

Fotoğraf: DHA
Yılmaz, anadolu lisesinden katılan öğrencilerin aldığı puanın 461 olduğunu ve bunun da İsrail, Malta, Slovakya, Yunanistan ve Şili’nin aldığı puana denk geldiğine değinerek, mesleki ve teknik eğitim liselerinde eğitim kalitesinin iyileştirilmesi gerektiğini söyledi.
PISA’da matematik alanında Türkiye’nin 420 aldığını ve 2012’ye göre 28 puanlık, Finlandiya’nın ise 34 puanlık kaybı olduğunu anlatan Yılmaz, “Acaba Finlandiya’da, Türkiye’de gösterilen tepki gösteriliyor mu?” diye sordu.
Meslek eğitimi ‘memleket meselesi’
Tek bir kritere bakarak Türkiye’nin eğitim durumunu değerlendirilmesinin hata olacağını savunan Yılmaz, şöyle devam etti: “Türkiye, geçmişe kıyasla eğitime daha çok önem veriyor, eğitime daha fazla kaynak ayırıyor ve eğitimde de alınan sonuçlar çok daha iyi durumdadır. Eksiklerimizin farkındayız, ama geçmişe göre çok iyi durumdayız. İnşallah önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alarak, ikili eğitimi kaldırarak, yabancı dil eğitimini artırarak, mesleki ve teknik eğitime önem vererek, gerek TIMSS’te gerekse PISA’da çok iyi sonuçlar alacağımızı söylüyorum.”
Meslek eğitiminin ‘memleket meselesi’ olduğunu söyleyen bakan sözlerini şöyle bitirdi: “Çıraklık eğitimini zorunlu eğitim kapsamına aldık. Hem mesleği öğreteceğiz. Hem de fark ders vererekten okulu bitirmelerini sağlayacağız. Hem teknisyen belgesi vereceğiz. Hem iş yeri açma belgesi vereceğiz. Hem de gereken krediyi de sağlayacağız. Dava nedir? Ülkemizi zengin kılmak. İnsanımızı refah içinde yaşatmak ve bütün insanımıza iş sağlamak. Mükemmel değiliz. Eksikliğimiz var. İnşallah eksikliğimizi gidermek için de daha çok çalışacağız.”
PISA raporuna göre Türkiye eğitimde yine son sıralarda