Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Nazif Yılmaz, isim vermeden İlber Ortaylı’ya çıkıştı: “Değil İngilizce, 10 dil öğretiyoruz. Allah’tan kork, 10 dil. Eğer haziranda Ayasofya Camii’ne gelip orada cuma namazı kılsaydın dört dilde, Japonca, İngilizce, Arapça ve Türkçe hutbeyi dinleyerek nasıl öğretildiğini görürdün.”
Ortaylı, eğitim sistemiyle ilgili Hürriyet’teki köşe yazısında şöyle yazmıştı:
“Her yere imam hatip okulu açmak cemiyeti toparlamak için geçerli bir yol hiç değildir. Burada eğitim verecek uzman öğretmen bulmak çok zor. İmam hatipte okuyan öğrencilerin büyük çoğunluğu Arapça öğrenmek bir yana, Arap harfli bir metni çözmekten bile uzak kalmış; üstelik bu çocukların birçoğu da gerçekten çok meraklı ve zeki yavrularımız. Çok öğrenci okulun kalabalıklığından ama hiçbir şey öğrenemeden mezun olduğunu söylüyor. Galiba anne babalar okulların eğitim başarısından çok disiplin tarafına önem veriyorlar. Bazı okullar ise Anadolu İmam Hatip Lisesi gibi başlıklarla kuruluyor; yani hem İngilizce öğretecekler, hem Arapça hem de Türkçe; maaşallah. Henüz görülmedi.“
Kocaeli Kongre Merkezi’ndeki ÖNDER 21’inci İmam Hatipliler Kurultayı’nda konuşan Yılmaz, imam hatip liselerinde istenilen seviyede Arapça öğretilmediği söylemlerini doğru bulmadığını belirtti.
Yılmaz, saygı duyduğu ünlü bir tarihçinin bu yöndeki eleştirilerine asla katılmadığını belirterek sert çıkıştı:
“Defalarca söylemlerinde ‘Efendim bunlar imam hatiplerde Arapçayı bile öğretemediler. Şimdi de Anadolu İmam Hatip Liseleri oluşturmuşlar, İngilizce öğreteceklermiş. İngilizceyi bile öğretemediler’ diye yazıyor. Bugün de bir gazetede yine yazmış, haberlere bakarken gözüme takıldı.
Yahu bu hocamız nerede yaşıyor? Değil İngilizce, 10 dil öğretiyoruz. Allah’tan kork, 10 dil.
Eğer haziranda Ayasofya Camii’ne gelip orada cuma namazı kılsaydın dört dilde, Japonca, İngilizce, Arapça ve Türkçe hutbeyi dinleyerek nasıl öğretildiğini görürdün.
Şimdi Almanca, Fransızca, Rusça, Çince, Farsça, Japonca, İspanyolca ve İtalyanca dillerinin öğretildiğini görmeni isteriz. Hatta İspanyolca dilinden mezun olup İspanyol ve İspanyolca bilenlere Türkçe öğretimiyle ilgili henüz üniversite çağındayken eser yazmış gençlerimiz var.
Bunları görmesi lazım. İnsanlar, deve kuşu gibi başını kuma sokup gördüklerine değil, inandıkları gibi ve olmasını istedikleri gibi söylüyorlar. Bütün mesele bu.
Efendim, ‘Arapça öğretilemiyormuş, İngilizce öğretilemiyormuş, hatta Arapçayı bile okuyamıyorlarmış’ gibi imam hatiplerin başarısını hazmedemeyen insanlar var. Şunu net söylüyorum; hiçbir şey değişmeyecek. Siz ne kadar hakikatleri bu insanların önüne koysanız da şunu söyleyecekler: ‘Burada ilim yok, fen yok, teknoloji yok, dil yok.’
Bunu söyleyenler gidin en yakın imam hatip okulunu ziyaret edin. Aslında nelerin olduğunu göreceksiniz. Gözünüzü kapatırsanız güneşin ışığını göremezsiniz. Önce gözünüzü açmanız lazım.”
Ayrıca bakan yardımcısı, şu anda imam hatip okullarının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan liderliğinde ‘altın devrini’ yaşadığını iddia ederek “2024’te genel orta öğretimin yüzde 35, imam hatip liselerinin yüzde 38. Bu ne demektir? İmam hatip okulları aslında çok ciddi anlamda başarılı öğrenciler yetiştiriyor demektir” dedi.