İşçi-sendika eylemleri ve direnişlerinde belirgin bir artış gözleniyor. Bu eylemlerin son baharda giderek artacağını tahmin etmek zor değil. Bir yandan işten atılma, sendikalaşma, çalışma şartları, ücretler temelinde yürütülen tek tek işçi direnişleri ve grevleri öte yandan hükümetin izlediği ekonomi politikalara karşı sendikalar tarafından başlatılan merkezi eylemler. Türk-iş ve Hak-İş uzun bir suskunluk dönemi ve aradan sonra mitinglere başladı. DİSK uzun bir süredir “geçinemiyoruz” sloganıyla vergide, gelirde ve ülkede adalet talebi etrafından eylemler örgütlüyor. Geçtiğimiz yaz aylarında uzun bir aradan sonra üç işçi konfederasyonu vergide ve gelirde adalet konularında emeğin taleplerini içeren ortak bir açıklamaya imza attı ve bu doğrultuda ortak çalışmalar yapacaklarını açıkladı.
Önümüzdeki günlerde bu eylemlerin ve direnişlerin giderek artacağı sır değil. Bu eylemlerin nesnel bir zemini var. “Güneş çarığı çatık ayağı sıkıyor.” Çalışma ve yaşama koşullarını giderek zorlaşıyor. Eylemlerin yaygınlaşmasının sebebi bu. Bu eylemlerin ortak noktası ekmek, adalet ve haysiyet eylemleri olmaları. İşçiler bir yandan geçim şartlarının iyileşmesi için öte yandan insani çalışma koşulları için onurları için, haysiyetleri için eylemdeler. İşçiler zorlaşan geçim ve yaşam koşullarını iyileştirmek için sendikalaşmak istiyor. Anayasal haklarını kullanınca bu kez patron tarafından işten atılıyor. Anayasayı hiçe sayan patronlara kaşı direnmeye çalışan işçilerin üzerine bu kez hukuktan nasibini almamış mülki amirler güvenlik güçlerini sürüyor. İşçilere karşı zalimane bir şiddet kullanılıyor.
2024 güzünde tekil işçi eylemleri yanında uzun bir aradan sonra merkezi sendika eylemleri de başladı. Uzun süredir vergide ve gelirde adalet eylemleriyle konuyu gündeme taşıtan DİSK’in ardından Türk-İş ve Hak-İş de geçim şartlarını protesto etmek, gelir ve vergi adaleti talebiyle merkezi eylemler örgütlemeye başladı. Üç işçi konfederasyonu henüz bu eylemleri ortaklaştırmasa da temanın benzer olduğu ve bu temanın “geçinemiyoruz, gelirde ve vergide adalet” olduğu ve eylemlerin muhatabının hükümet olduğu sır değil. Kuşkusuz önceki tutumlarından bağımsız olarak Türk-İş ve Hak-İş’in işçilerin hak mücadelesi için sokağa çıkması önemsenmesi, desteklenmesi gereken bir tutumdur. Grevin, eylemin, mitingin, itirazın yerini yasak ve itaatin almaya başladığı zamanlarda sokağa çıkan işçi kıymetlidir. Paranın padişahlığına ve paranın bekçiliğine karşı girişilen her itiraz kıymetlidir.