Tıpkı Beyaz Şov sonrasında yaşanan “suni gerilimde” olduğu gibi, son dönemeçte, grupta bir dizi önemli toplantı gerçekleştirildi.
Bunlardan birini, geçen hafta Talat Atilla yazdı. İddiası yalanlanmadı. Ayrıca ben de “içerden” doğrulattım.
O toplantıda, Yalçındağ, grubun önemli isimleriyle birlikte Deniz Baykal’ı ofisinde ağırladı. Talat Atilla, yazısında, Aydın Doğan’ın da toplantıya katılacağını, ancak grip olduğu için gelemediğini söylüyor. Ancak, benim konuştuğum isimler, Aydın Doğan’ın “damadının ofisine gitmesinin pek görülmediğini” vurguluyor. “O da katılacak olsaydı, toplantı Doğan’ın ofisinde olurdu” diyorlar.
Yalçındağ, bunun ardından bir dizi toplantı daha gerçekleştirdi. Gruptaki yayın organlarının başındaki isimlere “yayın politikasını” açıkladı. İlk bakışta tuhaf gelebilecek birkaç talimat verdi.
(…)
Geçenlerde programıma konuk olan Said Sefa’nın altını çizdiği gibi, iktidarın asıl hedefi, “derin Türkiye’nin sesi olarak gördüğü Hürriyet’i ele geçirmek.” Erdoğan, Hürriyet kalesini düşürmeden “iktidarından emin olamıyor.” Emin olamayacak…
(…)
İşte, toplantılardaki ilginç bir nokta da buna dair: Duyduğuma göre, Yalçındağ grup yöneticilerine “hükümeti ve kimi icraatı eleştirebilirsiniz, yeter ki Erdoğan ve ailesine kesinlikle dokunmayın” demiş. Ne demek şimdi bu? Yalçındağ, editoryal bağımsızlığa dokunduğu için pek üzüldü de, “bari hükümet konusunda ellerini rahatlatayım” mı dedi? Hükümete dokunmak Erdoğan’ı rahatsız etmeyecek mi?