Che’nin ölümü duyulunca Castro Küba’da 3 gün yas ilan etti, anıtlar diktirdi. Yine de Che’den kurtulamadı. Che portreleri, Che kitapları, tişörtler, kupalar, rozetler, bereler Che’yi kapitalizmin tüketim malzemesine dönüştürdü ve şöhretine şöhret kattı. Olsun, yine de Castro’nun tamamen kendisine ve kardeşine ait bir devleti vardı ve halkı hala perişan olsa da Küba’da ölene kadar gül gibi geçinip gitti.
Allah korusun, sonları benzemesin ama “hadi sen git devrimcilik oyna” diyen Castro ile “gel bakalım buraya” diyen Kılıçdaroğlu; Küba vatandaşlığını bırakan Che ile CHP rozetini çıkaran İnce hikayesi birbirine pek benziyor.
İnce’den bir İnChe çıkar mı göreceğiz; ama Kılıçdaroğlu kurnazlığının bir ürünü olarak siyasi mevta çıkacağını görmek için müneccim olmaya gerek yok.