1930’larda da şimdi de hatırlanan tek şey Nazizm değil, demokrasinin yazılı kanunlarla verili bir durum olmadığı, bilakis ancak halk kitlelerinin kesintisiz talebi ve ısrarıyla hayata geçebileceği dersini de bir kez daha görüyoruz.
Bir devlette olağanüstü halin olağan hale evrilmesi, en kristalize ve kanuni haliyle Üçüncü Reich’ta yaşandı. Faşizm dendiğinde akla Mussolini İtalyası’nın değil de Hitler Almanyası’nın gelme sebebi de bu belki. Ya da belki filmlerdir? Ancak Nazilerin son haftalarda gazete manşetlerinde olmasının sebebi bu değil.
İçinde yaşadığımız büyük ironinin bir sonucu olarak, son 10 yıldır iktidarın uygulamalarıyla hatırladığımız 30’lar Almanyası, bugün aynı iktidar tarafından günümüz Almanyası’na yönelik kullanılıyor.
Sesimizi, yaşadıklarımızı dünyaya duyurma çabamızda iktidarın (amacı bu olmasa da) bize bunca yardımcı olması da aynı ironinin devamı olsa gerek.