BURCU KARAKAŞ
Avukatlar, haftalarca ‘abluka’da tutulan Şırnak’ın Cizre ilçesinde enkaz çalışmaları sırasında bazı ceset parçalarının Dicle Nehri’ne atıldığını belirterek çalışmaların durdurulması talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulundu.
Dicle Nehri kıyısında vatandaşlar tarafından ceset parçalarının görüldüğünü belirten avukat Filiz Ölmez, henüz cenazelerine ulaşamayan iki aile adına başvuru yaptıklarını söyledi.
200’den fazla cenaze
Avukat Ölmez, bugüne kadar Cizre’den 200’den fazla cenaze çıkarıldığını ifade ederek, şunları söyledi: “Bir kriz masası oluşturuldu. Sadece bodrumdan değil, sokaklardan alınanlarla beraber Cizre’de 200’den fazla cenaze var. Kepçelerle aralarında ceset parçalarının da bulunduğu sokaktaki moloz yığınları Dicle’ye dökülüyor. Dicle Nehri’nin kıyısında ceset parçaları var. Cenazeleri teşhis edebilen ailelerin sayısı çok az.”
Ölmez, Anayasa Mahkemesi’ne yaptıkları başvuruda, enkaz çalışmalarının durdurulmasını talep ettiklerini söyledi: “Soruşturma aşamasında olay yeri incelemeleri yapılacak. Normalde operasyon bittiği anda hukuken hiçbir yere dokunulmaması gerekir. Enkaz çalışmaları keşfi imkansızlaştıracak, olayın aydınlatılmasına engel olacaktır.”
‘Bilgisayarıma kurşun sıkmışlar’
Operasyonların sona ermesiyle korkunç tablonun gün yüzüne çıktığını söyleyen Ölmez, yaşananlara ilişkin etkili bir soruşturma yürütülmemesinin bir avukat olarak ağrına gittiğini ifade etti.
Ölmez şunları anlattı: “Sokağa çıkma yasaklarının sürdüğü ve operasyonların devam ettiği süreçte, çok ciddi hak ihlalleri yaşandı, hala da yaşanıyor. Bugün bazı arkadaşlar evlerini kontrol etmeye gitti. Evlerin içini paramparça etmişler. Televizyonları çatalla çizmişler. Evimdeki bilgisayarıma kurşun sıkmışlar. Bilgisayara kurşun sıkmanın nasıl bir açıklaması olabilir? Bu ev araması değil, tehdittir. Evin bulunduğu yer örgüt üyesinin olabileceği bir yer değil, hendek de yok. Nusaybin Caddesi üzerinde bir ev… Evlerdeki eşyalara teker teker zarar verilmiş. Hiçbir özel yaşam alanı kalmadı. Top isabet etti de ev yıkıldı diyelim. Burada ciddi bir intikam politikası yürütülmüş. Unutulmayacak bir trajedi yaşatılmak istenmiş. Doğru düzgün soruşturma bile olmaması çok ağrıma gidiyor.”