Ancak kendisinin de son röportajında söylediği gibi 70 yaşında çok “genç ve yeni bir yazardı”, tezgâhta tamamlanmayı, basılmayı, okurla, izleyiciyle buluşmayı bekleyen birçok işi vardı, Azrail’in bu acelesi çok yersiz oldu. Daha “Ses 1885’i koruma görevim olmasa adım atmam” dediği Beyoğlu’nun yeniden kültür sanat merkezi olduğunu görecektik, o gene fötr şapkasıyla sokağa çıkacaktı.
Tam kendisine yakışır şekilde, ardından yazılacak söylenecek cümleleri de kendi bıraktı gitti. 1985’te Turgut Uyar için yazdığı dizeler şu anda hiçbir zaman hoşlanmadığı sosyal medyada elden dile yayılmakta. O “Ağustos 22, dediler ‘Ustan ölmüş’, ‘Çok komiksin Azrail, Turgut Uyar ölür mü?” demişti, aradan geçmiş 35 yıl ve biz gene Azrail’in hiç de komik olmayan bir şakasıyla karşı karşıyayız. Ağustos’un 31’i ve cevaplanması zor bir soru: “Ferhan Şensoy ölür mü?”