Zor bir ikilem var karşımızda. Dün sosyal medyada Ekrem Dumanlı’nın 2011 yılında Ahmet Şık, Nedim Şener ve Oda Tv yazarları tutuklandığı dönemki yazıları dolanıyordu. Hazin ifadeler. O dönem Zaman, ifade özgürlüğünden yana tavır almadı. Tam tersine, tutuklamaları savundu.
… Evet, Ekrem Dumanlı o dönem ‘tutuklu gazetecilere’ sahip çıkmamış olabilir. Zaman’ın yayın politikası, Ergenekon, KCK ve Balyoz davalarına fazlaca destek vermiş, o süreçlerdeki hukuksuzlukları meşru göstermeye çalışmış olabilir. Ama ben Ekrem Dumanlı’yla bunun kavgasını o gözaltındayken yapmam. Elleri arkada kelepçelenmişken, uzak rutubetli bir odaya alınmışken, “Oh olsun, bak şimdi de sıra geldi” demem.
Kimliği, inancı, geçmiş sicili ne olursa olsun, bir gazeteci gözaltına alınmışken, onu fikirlerinden dolayı yargılamayı, tokatlamayı, düşmüşken tekme savurmayı kendime yediremem. Özgürlüğüne kavuştuğunda eşit şartlarda konuşmak isterim. İdeolojisi, kimliği, inancı ne olursa olsun bir gazeteci görüşleri, yazıları ya da kimliğinden dolayı baskı görmemeli.