Şırnak’taki çatışmada hayatını kaybeden Yüzbaşı Ali Alkan’ın, 2015’deki cenaze töreninde “Çözüm diyenler neden şimdi ‘sonuna kadar savaş’ diyor” sözleriyle Türkiye’nin gündemine oturan ve 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası ordudan ihraç edilen ağabeyi eski yarbay Mehmet Alkan, FETÖ üyeliği suçlamasıyla yargılandığı davadan beraat etti.

Yarbay Mehmet Alkan, henüz ‘Çözüm süreci’nin resmen sona erdiğinin açıklanmadığı bir zamanda, Şırnak’ta PKK’lılar ile girilen bir çatışmada hayatını kaybeden kardeşi Ali Alkan’ın 23 Ağustos 2015’de Osmaniye Büyük Cami’de düzenlenen cenaze törenine katılan milletvekillerine tepki göstermişti. Mehmet Alkan, kardeşinin Türk bayrağına sarılı tabutuna ‘Alim’ deyip sarılarak, konuşmasının büyük çabalarla engellenmek istenmesine rağmen, şunları söylemişti: “Buranın vatan evladı, 32 yaşında, daha vatanına, sevdiklerine doymadı, dünyaya doymadı, bunun katili kim? Bunun sebebi kim? Şu güne kadar çözüm diyenler neden şimdi ‘sonuna kadar savaş’ diyor.”
Yarbay Mehmet Alkan, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) ihraç edilmişti. Alkan hakkında Mayıs 2017’de gizli tanık ifadesiyle ‘FETÖ’ üyeliğinden dava açıldı. Alkan, dava süresince tutuksuz yargılandı.
Ankara 27’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın son celsesine tutuksuz sanık Mehmet Alkan ile avukatları katıldı. Sanık Alkan’ın eşi Çiğdem Sarıkamış Alkan, gizli tanık Abdullah’ın, “Sanığın evinde Zaman Gazetesi gördüm” yönündeki ifadesi nedeniyle tanık olarak dinlendi. Tanık Alkan, “Bizim bu gazeteyle işimiz olmaz. Zaman zaman annemlerin posta kutusuna bırakılan gazeteleri ya da iş yerindeki gazeteleri müsvedde olarak eve getiriyordum. Bu gazeteler arasında bulunmuş olabilir” dedi.
Savcı Alkan’a 15 yıl hapis istedi
Tanığın dinlenmesinin ardından savcı, sanığın Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki kripto ‘FETÖ’ üyelerinin tespiti için yürütülen ‘ankesör’ soruşturması kapsamında kaydı olup olmadığının tespit edilmesini, bu nedenle dosyanın genişletilmesini istedi. Bu talep mahkeme tarafından, sanıkla ilgili İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında ‘ankesör’ soruşturmasında kaydına rastlanılmadığı ve ‘ByLock’ kullanıcısı olmadığı yönünde mahkemeye gelen bilgi nedeniyle yerinde görülmeyerek reddedildi. Soruşturmanın genişletilmesi talebi reddedilen savcı, sanığın İzmir’de yürütülen soruşturma kapsamında çok sayıda ‘FETÖ’ üyesiyle irtibatlı olduğunu, bunun da gizli tanık Abdullah’ın ifadeleriyle örtüştüğünü belirterek, sanığa ‘FETÖ/PDY üyesi olmak’ suçundan 15 yıl hapis cezası verilmesini talep etti.
Sanık Alkan ve avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı yaptıkları savunmanın ardından mahkeme karar için duruşmaya ara verdi. Aranın ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkla ilgili ‘FETÖ/PDY üyesi olduğuna’ yönelik gizli tanık ifadeleri dışında bir delilin bulunmadığı, gizli tanığın beyanlarının da görgü ve bilgiye dayanmayan kanaat içeren ifadeler olduğu değerlendirilerek sanık Alkan’ın beraatına hükmetti.
‘Beni ihbar edenin kendisi FETÖ’cü’
Mehmet Alkan, kendisiyle ilgili savcılığa ifade veren ‘gizli tanık Abdullah’ın gerçek kimliğini de ortaya çıkarmıştı. Alkan, TSK’da albay rütbesiyle görev yapan söz konusu ‘gizli tanığın’ 2014 yılında idari görevde iken darbe girişiminden sonra aktif helikopter pilotu olarak görev almasının şaşırtıcı olduğunu belirtmişti. Alkanbu kişi hakkında şunları söylemişti: “Cemaatin içinde yetişen, büyüyen, Amerika’ya gidip Gülen’in elini öpen, sızdırılan akademi (kurmaylık sınavı) sorularını alan, katalog evliliği yapan ve himmet veren bu kişi hem görevde, hem soruşturulmuyor. Ben terör örgütü üyesi olarak soruşturuluyorum. Bu durum akla izana sığmaz.”