Erdoğan’ın devraldığı Türkiye’yi bilmem anlatmama gerek var mı? Ekonomik açıdan dizleri üstüne “çökertilmiş”, kurumları vesayet rejiminin kontrolünde, bilim-teknoloji kurumları iğdiş edilmiş, terörle mücadelesini bile oradan buradan binbir rica ile aldığı çürük-çarık Heronlara bağlamış, alt yapısı sıfırlanmış bir Türkiye…
Bugün, bölge coğrafyasında yeri geldiğinde Batı’ya kafa tutan, emperyalist vesayet rejiminin kontrolünden her geçen gün biraz daha çıkan, içimize yerleştirilmiş vesayet ajanlarını (FETÖ) deşifre edip temizleyen bir Türkiye’de yaşıyoruz.
Putin ve Erdoğan her girdikleri seçimi kazanıyorlar, ama Batı’daki siyasi tanımları: Diktatör!..
Artık şunu iyi anladık: Sırtını seçmen çoğunluğuna dayamış ve ulusal çıkarları için Batı ile eşit koşulları arayan her hedef ülkenin lideri diktatör!.. (Diktatör dedikleri şahıs, Varna’da Avrupa Birliği’ne büyük bir kapı araladı ama, bakın, görmezden geldiler. 1-Diktatörler AB’ye girmek için çaba gösterir mi, 2-Madem Türkiye’deki demokratikleşmeyle bu kadar ilgilisiniz, destek versenize…)
Hedeflerinin ne olduğu bellidir: Erdoğan’sız Türkiye…