MİNEZ BAYÜLGEN
bayulgenminez@gmail.com
31 Mart yerel seçimlerine bir aydan kısa bir süre kaldı. Araştırma şirketleri peşi sıra anketler yapmaya devam ediyor.
Avrasya Kamuoyu Araştırmaları Merkezi Başkanı Kemal Özkiraz henüz yayınlanmayan anketini ve seçime dair analizlerini Diken’e anlattı.
‘Ankara’da Mansur Yavaş yedi puan önde’
Konuşmamıza Türkiye’de siyasi dengeleri alt üst edebilecek İstanbul ile başlayalım. Son yaptığınız ankete göre İstanbul’da kim önde gidiyor?
Kararsızları da dağıttığımızda Ekrem İmamoğlu, yüzde 50,1 ile 1,5 puan önde. Binali Yıldırım yüzde 48,5. Diğer ise yüzde 1,4. Ancak Erdoğan kararsızları, oy vermeyeceğini söyleyenleri sandığa götürmeyi başarırsa İstanbul’u kazanabilir.
AKP’nin İstanbul’da kendisiyle simgeleşen ilçeleri var. Örneğin şehrin en büyük ilçesi Esenyurt ya da Üsküdar’da değişimler olacak mı?
Esenyurt’u daha önce muhalefet dağınık olduğundan AK Parti kazanıyordu. Bu kez Esenyurt’u kaybedecekler. Üsküdar, Bahçelievler, Küçükçekmece, Zeytinburnu, Beyoğlu, Eyüp gibi ilçelerden dört ya da beş tanesinin CHP’ye geçebileceğini görüyoruz.
Ankara’da son durum nedir?
Yedi puan fark var. Mansur Yavaş yüzde 51,60. Mehmet Özhaseki de yüzde 45,60. Hata payımız 2,5. Seçmene Ankara’da, İstanbul’da Antalya’da, “Sizce seçimi kim kazanır” diye de sorduk. Ankara’da yüzde 65’ten fazlası Mansur Yavaş dedi. Sonra “Komşularınız ve arkadaş çevrenizde en çok hangi adaya oy verileceğini düşünüyorsunuz” sorusunu da yönelttik. Bu kez Mansur Yavaş yüzde 40.70, Mehmet Özhaseki 39.9 çıktı.
Antalya açık ara muhalefetin
Peki Antalya’da kim önde?
Karasızlar dağıtılınca millet ittifakı adayı CHP’li Muhittin Böcek yüzde 54,3. İktidarın adayı Menderes Türel ise 44,4 çıktı.
‘Kimse ‘Seçmen tercihini gizliyor’ demesin’
Seçmene ayrıca “Komşularınız ve arkadaş çevreniz hangi adaya oy verecek sizce” sorusunu neden yöneltiyorsunuz?
İnsanların hem oy vereceklerini söyledikleri partinin gerçek tercihleri olup olmadığı konusunda hem de mahalle baskısının varlığına dair endişelerimiz vardı. ABD seçimlerinde adeta ‘Trump’a oy vermek aptallıktır’ gibi bir kampanya vardı. Bu yüzden Trump’a oy verecek cumhuriyetçi seçmenden sağlıklı yanıtlar gelmiyordu. Bunun üzerine ABD’de bir araştırma firması işte bu soruyu yöneltti. “Komşularınızın, arkadaşlarınızın kime oy vereceğini düşünüyorsunuz?” Seçim sonucunu tutturan tek firma onlar oldu.
Sizde nasıl sonuçlar çıktı, insanlar oy tercihlerini gizliyor mu?
Hayır, büyük oranda gizlemiyor. Dolayısıyla kimi araştırma şirketleri 31 Mart sonrasında rakamları tutturamazsa, “Bizim suçumuz yok, seçmen tercihini sakladı” demesin.
‘AK Parti seçmeninin yüzde 12-16’sı kararsız’
Seçimlere 25 gün kala birden AKP’ye yakın medya kararsızları konuşmaya başladı. Kararsızların çoğu hangi bloktan oluşuyor?
Geçmiş seçimlerde kararsızların muhalefet seçmeni olduğunu söylemiştik. “Muhalefete oy veriyorum” demenin zor olacağını düşünmüştük. Oysa bugün bu konuda yanıldığımızı görüyorum. Kararsızları incelediğimizde altı, yedi puanlık bir karanlık kitle gördük. Bu kitlenin tamamı AK Parti’nin dominant olduğu semtlerde yaşıyor.
Sizin araştırmanıza göre kararsızlar yüzde kaç? Neden kararsızlar?
Abdülkadir Selvi’nin yazdığı gibi AK Parti’nin yüzde 30’u kararsız değil. Yüzde 12 ile 16 arasında bir rakam var elimizde. Sebep de ekonomik kriz. Bu kitle için 24 Haziran’da vaat edilenler yerine getirilmedi. Mesela protestocu seçmen de yüzde 3,4 civarında ve onların da neredeyse tamamını AK Parti seçmeni oluşturuyor.
‘AK Parti seçmeninin yüzde 3-4 ü seçimi protesto ediyor’
Peki protesto eden kitle son gün sandığa gider mi, oy vermelerini bekliyor musunuz?
Hayır, beklemiyorum. Bu kitlenin AK Parti’ye oy vermediğinde gidebilecekleri en kolay yer MHP idi. Ancak MHP çoğu yerde pusulada yok.
İktidara yakın medya, “Kararsızlar çok ve seçimi onlar belirleyecek” diyerek aslında ne demeye çalışıyor?
Muhafazakar kitleye, “Sen gelmezsen, Kudüs düşer, iktidar biter” demeye çalışıyorlar. Bahçeli’nin de uyarıları hep bu yönde. O da sık sık iktidar düşecek, başkanlık sistemi değişecek minvalinde uyarılarda bulunuyor. Oysa bu yerel seçim. Bir hafta sonra genel seçim olsa, tüm ittifaklar aynı oy oranına döner.
‘AK Parti’nin örgütü çalışmıyor, ‘YSK bizde, reis halleder’ diyorlar’
Peki siz de 31 Mart seçimlerini kararsızların belirleyeceğini düşünüyor musunuz?
Kısmen katılıyorum. Tayyip Erdoğan kendi seçmeni içerisinde kararsız olanların ne kadarını sandığa götürebilecek, bu önemli. Ancak bilemiyorum sonuçta AK Parti’nin örgütlerinde çok ciddi sorunlar var.
AKP çok iyi örgütlenen bir parti olarak bilinirdi. Artık değil mi?
Değil, örgütler çalışmıyor. AK Parti kolları Erdoğan’ın ‘dava’sından ideolojik olarak hiçbir şey anlamayanlarla dolu. Sokağın dilinden anlayan İslamcı kadrolar artık yok. AKP’nin eskiden en temel özelliği mahalledeki teyzelerin, amcaların cenazelerine kadro halinde, kimi zaman milletvekilleriyle katılmalarıydı. Bugünse sadece ‘ünlü merhumlara’ gidiyorlar. “YSK bizde, Reis halleder, dert etme” diyen bir gençlik kolları başkanı olur mu!
‘Şişli’de Sarıgül’ün finansmanı konusunda ciddi şüphelerim var’
Gelelim adaylarıyla bu seçimde sürpriz bir atak yapan DSP’ye…. DSP Genel Başkanı Önder Aksakal daha önce “Kim bana daha çok milletvekilliği teklif ederse onunla işbirliği yaparım” demişti. DSP sahada AKP’nin desteğini alıyor mu?
Adayların finansmanını kim sağlıyor sorusunu sorduğunuzda, iş orada tıkanıyor açıkçası. Özellikle Şişli’de Sarıgül konusunda ciddi şüphelerim var.
‘Gezici’ye araştırmacı diyemem’
Kısa bir süre önce Gezici Araştırma anket yayınladı ve çok tartışıldı. Hepiniz sahadasınız, Gezici’nin rakamları neden bu kadar farklı?
Gezici’nin rakamları mantıklı değil, hatta komik.
Niye?
Aydın, Antalya gibi illerde Erdoğan yüzde 39’u bulamamış, aldığı oy ortada. Ama Gezici’ye göre, her ne olduysa Erdoğan bir anda 10 puan fark atmış. Zaten anketteki illere ve oranlara bakıp, Türkiye geneline simüle ettiğinizde AK Parti ve MHP’nin yüzde 63 alması gerekiyor. Böyle bir oran da yok. Kaldı ki ittifakta olmayan HDP’yi tam da iktidarın lanse ettiği şekilde soru formuna koymuşlar. Bu yüzden ben size araştırmacı diyemem. Azıcık meslek ahlakı olan insan bunu yapmaz.
‘AK Parti seçmeni ‘Beka sorunu var ama bunun yerel seçimle ilgisi yok’ diyor’
ANAR genel müdürü İbrahim Uslu FOX TV’de “Beka sorununa AK Parti’nin tabanı bile inanmıyor” dedi. Sizin tespitleriniz ne?
İbrahim hocanın söylediği doğru ama bence yanlış tercüme edildi. “Beka sorunu yoktur” dan ziyade AK Partili seçmenin yüzde 70’i, “Beka sorununun yerel seçimle bir alakası yok” diyor. İbrahim Uslu da onu söylemek istedi bence. Yoksa AK Parti ve MHP seçmeninin ciddi bir kısmı hala ülkede bir beka sorunu olduğunu düşünüyor. Ancak bunun yerel seçimle hiçbir ilgisi olmadığını ifade ediyor.
‘İmamoğlu sağdan çok oy alıyor, Erdoğan bunu sabote etmek istiyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan sık sık CHP’nin İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Ekrem İmamoğlu ile polemik yaşıyor. Daha önce İYİ Parti lideri Meral Akşener’i yok sayarak seçimleri götürmüştü. İmamoğlu’nu ise yok saymıyor. Bu bir taktik mi yoksa zorunluluk mu?
Zorunluluk. Erdoğan, İmamoğlu’nun sağdan çok yoğun oy aldığını gördü. Bu yüzden pozitif ve sakin bir kampanya yürüten İmamoğlu’nu sabote etmek ve sağ seçmeni kendi tarafında toplamak istiyor. Bu yüzden meydanlarda çok sert konuşmalar yapıyor.
İmamoğlu’nun oy aldığı sağ seçmen kitlesi kimlerden oluşuyor?
İmamoğlu’na İstanbul’daki Karadenizlilerden ciddi bir yönelim var. Bunun dışında muhafazakar, dindar sağ seçmenden de oy alıyor. Zaten muhalefet partilerinden fire vermiyor. Düşünün, AK Parti seçime MHP ile ayrı girseydi, MHP yüzde 20’leri bulacaktı ve AK Parti belki de ikinci parti olacaktı. Bugün 30 büyükşehirin 27’sinde MHP aday çıkarmadı, pusulada yok. Düşünün, AKP seçime MHP ile ayrı girseydi, MHP yüzde 20’leri bulacaktı ve AK Parti belki de ikinci parti olacaktı. Bugün 30 büyükşehirin 27’sinde MHP aday çıkarmadı, pusulada yok.
Olsaydı?
Olsaydı, AK Parti’nin oyu yüzde 27-28’lere düşerdi. AKP’nin oyları en fazla yüzde 44-46’larda olur.
‘Seçimden sonra AK Parti, MHP’yi suçlayacak’
Bu düşüş sonrasında ne olmasını bekliyorsunuz?
AK Parti bu düşüşü MHP’ye fatura edecektir. “MHP seçmeni bize değil, gitti millet ittifakına verdi” açıklaması yapacaktır.
Peki ya CHP?
CHP’nin 30 büyükşehirde yüzde 38 -39 oy almasını bekliyoruz. Zaten işin matematiği de bunu söylüyor.
‘Erdoğan anket yaptırmaya devam ediyor’
Cumhurbaşkanı Erdoğan bugüne dek tartışmaya açmadığı anketleri şimdi çok sert eleştiriyor. AKPde anket firmalarıyla ilgili neler yaşanıyor?
Erdoğan hala anket yaptırmaya, o rakamlara da güvenmeye devam ediyor aslında. Ancak medyada sürekli ‘Ankara kaybediliyor, İstanbul başa baş’ haberleri çıkıyor. Erdoğan da, MHP seçmenine “Siz bu anketlere inanmayın, işinize bakın” demeye çalışıyor.
Erdoğan neden MHP seçmenine sesleniyor?
MHP seçmeninden çok ciddi fire var çünkü. MHP’nin seçime girmediği 27 ilde, muhalefete de çok ciddi oy gittiğini görüyor. Bizim anketlerimizde de aynı sonuç çıkıyor. Bu yüzden MHP seçmenini toparlamaya çalışıyor. Kendi giden seçmeni tamamen ekonomik nedenlerle gitmiş. Geriye tek bir kart kalıyor.
‘AK Parti, MHP’yi parayla tehdit ediyor’
Nedir o kart?
MHP seçmenine dönük zillet ittifakı söylemi, mitinglerde HDP’lilerin görüntülerini izlettirmek ile yapılan kuru milliyetçilik. Erdoğan’ın mitinglerdeki sözlerine, benzetmelerine dikkat edin. Ne kadar Bahçeli’ye benzediğini, onu taklit ettiğini fark edeceksiniz.
Türkiye’nin seçim tarihinde ilk kez pek çok yerde ittifaklı bir yerel seçime gidiliyor. İller bazında hiç duyulmadık seçim hikayeleri, olayları yaşanıyor mu?
Çok yaşanıyor. Özellikle AK Parti ve MHP’nin çekiştiği yani ayrı ayrı adaylar gösterdikleri yerler kaynıyor. Buralar ya AK Parti’nin ya da MHP’nin kazanacağı yerler. Öbür partilerin kazanma ihtimalleri yok. Ne var ki, cumhur ittifakının AK Parti kanadı vatandaşa, “MHP’li belediyeyi seçerseniz, buraya para mara gelmez” diyor.
Muhalefet seçmeni beka söylemlerine nasıl karşılık veriyor?
Muhalefet seçmenine göre de beka sorunu var ama onlar bunun sorumlusunu Erdoğan olarak görüyor.
‘Yerel seçimde oy çalmak daha zor’
Seçim güvenliğine dair endişeler giderilemiyor. Oyları büyük oranda değiştirebilecek usulsüzlükleri yapmak kolay mıdır?
Yerel seçimlerde oy çalmak çok daha zordur. Kaldı ki küçük yerlerdeki usulsüzlükler dışında Türkiye genelini etkileyecek hileli seçim sadece bir kez yaşandı. O da YSK’nın referandumda mühürsüz oyları saymasıyla oldu. Ayrıca yerel seçimlerde küçük yerlerde adayların eşi, dostları, yandaşları sandıkları korur. Büyük yerlerde de örgüt korur. İstanbul ve Ankara’da sandıkta müşahit olursa, sandık görevlisi ıslak imzalı tutanağı doğru sayıp, imzalarsa sorun olmaz.