Gaziantep’te IŞİD’e ait bir hücre evine yönelik olduğu belirtilen operasyon sırasında odadaki patlayıcıları infilak ettiren canlı bombanın ‘Ankara katliamı’nı gerçekleştiren saldırganları kente taşıyan Halil İbrahim Durgun olduğu ortaya çıktı.
‘Ankara katliamı’nı gerçekleşiren canlı bombaların Gaziantep’ten yola çıktıklarının tespit edilmesinin ardından saldırganları Ankara’ya götüren ismin Halil İbrahim Durgun olduğu belirlendi. Canlı bombaların Ankara’ya geçişini sağlayan isimleri gözaltına alan polis, saldırının kilit isimlerinden Halil İbrahim Durgun’u ise ‘yakalayamadı.’
Parti merkezine ve gazeteye saldırı
Durgun’a ulaşmaya çalışan polis, 30 Ekim günü kent merkezinde eylem hazırlığındaki IŞİD’li iki kişiyi takibe aldı. Takibi fark eden ve polislere el bombası atarak kaçmaya çalışan IŞİD’ciler yakalandı. Bu kişilerle bağlantısı olan adreslere yapılan operasyonlarda çok sayıda patlayıcı ve silah bulundu, yedi kişi tutuklandı. Bu kişilerin de İstanbul’da siyasi bir partinin il başkanlığı (HDP) ve bir gazeteye (Cumhuriyet) yönelik bombalı saldırı hazırlığında ortaya çıktı.
Suriye’ye kaçtığı tahmin ediliyordu
‘Ankara katliamı’yla ilgisi olduğu belirlenen kişilere yönelik düzenlediği operasyonda ikisi firari durumda olan dokuz kişiyi gözaltına alan polis sorguda, Durgun’un da izine ulaştı. Suriye’ye kaçmış olabileceği tahmin edilen Durgun’un Gaziantep’te olduğu ve ‘canlı bomba’ saldırısı hazırlığında olduğu saptandı.
Durgun’un evinin bulunduğu Beylerbeyi Mahallesi’ne zırhlı araçlarla giden polis, henüz birçok apartmanın inşaat halinde olduğu bölgede güvenlik önlemi aldı. Ardından 10 katlı binanın beşinci katındaki hücre evine özel harekatçıların da bulunduğu polisler baskın düzenledi.
10 gün önce kiralanmış
Operasyonda odadaki patlayıcıları infilak ettiren canlı bomba Durgun’un daireyi 10 gün önce kiraladığı ortaya çıktı. Komşuları Durgun ve ailesini tanımadıklarını belirterek şunları söyledi:“10 gün önce taşındılar, kim olduklarını bilmiyorduk, dışarıda da hiç görmedik. Dün silah sesi ve ardından büyük patlama oldu. Büyük korku yaşadık, gerçeği öğrenince de şok olduk.”