Ankara Garı’nın önünde 10 Ekim 2015’te gerçekleştirilen IŞİD saldırısıyla ilgili davada tutuklanan Suphi Alpfidan, yeniden verdiği ifadesinde saldırıdan önce kaldıkları evi Gaziantep emniyet müdürlüğüne bildirdiğini söyledi.
Fotoğraf: Reuters
Çok sayıda siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendikanın desteğiyle düzenlenen ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara’ya giden binlerce insanın toplandığı Ankara Tren Garı kavşağında üç saniye arayla patlayan bombalar 109 kişinin hayatını mal olmuştu.
BirGün’den Burcu Cansu’nun haberine göre, Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde verdiği ifadede kendisinin ve ailesinin can güvenliğinin sağlanmasını talep eden tutuklu sanık Suphi Alpfidan, Gaziantep emniyet müdürlüğüne yönelik saldırıdan önce Halil İbrahim Durgun ve yanındakilerin kaldığı evi emniyete anlattığını iddia etti.
Alpfidan şunları anlattı: “Olaydan sonra Halil İbrahim Durgun yanıma gelip ev istedi. Yanında biri vardı. Onun için istediğini anladım. Ben de yerini Emniyet’e bildirdim. Yakalanmasını ben sağladım. Terörle Mücadeleye gittim, onlar istihbaratı çağırdılar. Telefon numaralarını almamı istediler. Alıp polislere verdim. Halil’in yanında gördüğüm kişinin adını bilmiyorum, şu an bu dosyada yok. Ama Antep’te cezaevinde yatıyor. Benden stüdyo tipi ev isteyince ben, ‘Tamam’ deyip oyaladım. Sonra hemen Emniyet’e gidip söyledim. İstihbarat gidip aldı zaten. Bu olay, Antep Emniyet Müdürlüğü saldırısından önce oldu. Halil İbrahim Durgun’un kendisini patlamasından sonra yaşandı. Ankara Katliamı’ndan sonra bu kişilerin alakası olduğunu fark ettim.”
Mahkeme başkanı ise Alpfidan’ın sözlerini Gaziantep emniyetinden teyit edeceğini söyledi.
Öte yandan dünkü oturumda sanıklardan Yakup Yıldırım tutuklanırken, mahkeme Halil İbrahim Durgun, Yunus Durmaz ve Mehmet Kadir Cebael’e yönelik yapılan operasyon ve olaya ilişkin tüm görüntü ve kayıtların istenmesini talep etti.
Tüm tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilirken, tutuksuz sanıklar Esin Altıntuğ ve Hatice Akaltın’ın bir sonraki celsede mahkemeye getirilmesine, tüm verilerin yeniden bilirkişi tarafından incelenmesine hükmedildi.
Duruşma, 6-10 Şubat 2017 tarihine ertelendi.