• ROTA
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11’i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • VPN HABER
  • ENGLISH

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Altan biraderlere vurmanın dayanılmaz hafifliği

23/09/2016 23:13


 

 

mehves evin kelle sbMEHVEŞ EVİN

[email protected]

Darbe girişimi sonrası iyice hızlanan gazeteci tutuklama furyasına, Ahmet ve Mehmet Altan da eklendi.


Malumunuz, gazetecileri susturmanın, muhalif sesleri bastırmanın ve hapiste uzun boylu tutmanın formülü, ‘TC hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek ve silahlı terör örgütüne üye olmak’la suçlamak.

Altanlar’a da atfedilen suçlar bunlar…

Mehmet Altan’ın tutuklanma gerekçesi ne? 14 Temmuz gecesi Can Erzincan TV’deki sözleri nedeniyle ‘darbeden haberdar olmak’, yazdığı yazılar, ‘(Erdoğan’ın) diktatör olduğu, hukuk tanımadığı’ algısını oluşturmaya çalışmak ve ‘ülkeyi yönetenlerin iktidardan gitmesi gerektiği’ anlayışını savunmak…

Ahmet Altan’ın tutuklanmasında ise Taraf gazetesi genel yayın yönetmenliğinde ‘TSK’yı itibarsızlaştırma yönünde manşetlere yer vermek’ ve ‘FETÖ’nün gayelerine hizmet etmek’ iddialarına yer verilmiş…

Ancak tutuklama kararında, Ahmet Altan’ın ‘darbeden haberdar olduğu’ ve ‘darbe için zemin hazırladığı’ suçlamaları var. Mehmet Altan gibi, yine 14 temmuz gecesi televizyonda söyledikleri ve Erdoğan’ı çok sert eleştirdiği iki yazısı (Ezip Geçmek ve Mutlak Korku) ‘kanıt’ gösterilmiş.

Laik kesimin Altan nefreti

Fakat Altanlar’ın düşüşüne el ovuşturan kesim, sadece iktidar çevreleri değil. Muhalif, laik kesimden de tutuklanmalarına destek var.

Altanlar’ın bir dönem yaptıkları yayın ve söyledikleri sözlerle askeri vesayeti yıprattığını, Gülen Cemaati’ni güçlendirdiğini ve AKP’ye hizmet ettiğini düşünen çok.

Sanki ülkenin bugüne gelmesinin tek sorumlusu onlarmış gibi, sanki koskoca bir toplum Altanlar’ın gücüyle şekillendirilmiş gibi bir hava yaratılıyor.

Son derecede edilgen ve eksik bir yorumlama olmasını bir yana koyalım, gazeteciliği kötüye kullanmanın veya kötü gazetecilik yapmanın hapisle cezalandırılmasını istemek anlamına geliyor. Böyle bir şey olabilir mi?

Geçmişten bugüne taşınan öfke ve nefret kusulurken, bugün hangi gerekçelerle hapse atıldıklarının bile üzerinde durulmuyor.

Yılmaz Özdil’ın Sözcü’deki ‘Altan Biraderler‘ başlıklı yazısı intikamcı bakış açısına güzel bir örnek. Özdil, yazısında Altanlar’la Erdoğan’ın arasından su sızmayan dönemden (tam tarih vermeden) alıntılar yapmış. Altanlar’ın Kemalistleri eleştiren, AKP ‘demokrasi’sini öven, Türkiye’nin dönüşüm yaşadığını iddia eden yazı ve sözlerini hatırlatıyor.

Evet, bunların hepsi gerçek. Ancak tutuklanma sebepleri bunlar değil.

Liberal olmak hapse atılmanın gerekçesi olabilir mi?

Bir kere Altanlar’ın son dört beş yıldaki sert muhalefeti ve eleştirilerinden hiç bahsetmeyince, yani AKP ile liberallerin kopuşu yokmuş gibi davranınca bilgi eksik kalıyor, yanlı oluyor.

En önemlisi, bu kindar tutum, toplumsal muhalefete zarar veriyor.

Oysa Altanlar, iktidar için kullanışlı olmaktan çıktıkları, ötesinde sert muhalefet yapmayı seçtikleri için hapiste. Ahmet Altan’ın Taraf’ı yönetirken yaptığı hatalar, seçimler veya Mehmet Altan’ın zamanında iktidar medyasında çalışmış olması nedeniyle değil…

Kaldı ki bu düşünceleri savunmak, yanlı haberciliğe imza atmak (objektif habercilik ayrı bir tartışma konusu), liberal olmak, hapse atılma nedeni olamaz. Böyle bir suç tanımlaması yok.

Hatırlatalım: Basın özgürlüğü, sadece iktidarın lehine olan ya da zararsız düşünceleri değil… Aynı zamanda iktidarın ya da toplumun bir bölümünü rahatsız eden, şoke eden, inciten düşünceleri de kapsıyor.

Evrensel hukuk ilkelerine göre şiddete teşvik, ırkçı söylem, hakaret gibi durumlarda basın özgürlüğüne sınırlama (tutuklama değil!) getirilebilir.

Altanlar’la ilgili söylenebilecek son şey

Altanlar’ın savundukları fikirlere katılmayabilir, topluma zarar verdiğini düşünebilir, hatta nefret edebilirsiniz. Bunların hiçbiri, ‘terör örgütü üyeliği’yle tutuklanmalarını haklı göstermez.

İnsanız biz. Zaman içinde beğenilerimiz, tercihlerimiz gibi, fikirlerimiz de değişebilir.

10 yıl önce benimsediğimiz, inandığımız siyasi fikirler geçerliliğini yitirebilir, umut bağladığımız siyasi bir lider büyük bir hayal kırıklığına dönüşebilir.

Altan’ları, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla ilgili yayınladıkları belgelerde gazeteci titizliğini göstermedikleri ve ‘haberin şehveti’ne kapıldıkları için; en çok da kendileri gibi düşünmeyenleri küçümsedikleri için ben de eleştirdim, eleştiririm.

Ama şunu adım gibi biliyorum: Altanlar’la ilgili söylenebilecek son şey, askeri darbeye çanak tuttukları veya bunun bir parçası olduklarını iddia etmektir.

Altanlar, pek çok başka gazeteci gibi, hukuki değil siyasi gerekçelerle tutuklandı. Mesele Gülen’e destek olup olmamaları değil, Erdoğan’ı rencide etmiş olmaları.

Ya sırada siz varsanız ne olacak?

Bugün siyasetçiler dahi “Kandırıldım” diye işin içinden sıyrılmaya çıkarken gazetecilere, yazarlara, ne olursa olsun fikirlerini savunanlara, sırf durdukları yeri beğenmediğimiz için bu muameleyi reva görmek, başa gelen tüm melanetin sorumlusu olarak gösterip yüklenmek, hem üzücü, hem de bir şuursuzluğun tezahürü.

Altanlar’a “Oh olsun” çekenler, acaba yarın benzer bir suçlamayla sıranın kendilerine geleceğinin farkında olmayabilir mi?

Açık açık askeri darbeyi savunmuş olanlar, iktidarı eleştirenler Altanlar gibi hapse tıkılırsa ne olacak?

Birbirine “Oh olsun” diyecek kimse kalmadığında ne yapacaklar?

Hukukun askıya alındığı bir süreçten geçtiğimize göre, sadece Kürtler, solcular, Cemaat üyeleri veya Cemaat’in kıyısından geçenlerin değil, rejime her itiraz edenin hapse konabileceğini unutmayalım.

Bu keyfi idareye karşı alınacak en önemli ve değerli tutum, evrensel hukuk ilkelerinde birleşmek ve dayanışmak. İnsanların özgürlüğünden edilmesini alkışlamak değil.

Filed Under: Agora

Tüm yazılar: Mehveş Evin

SON HABERLER

AKP’li Tayyar, Erdoğan’ın danışmanını hedef aldı

AKP Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyesi Şamil Tayyar, Cumhurbaşkanı … Devamı...

Aldığı uyuşturucu limon tozu çıkınca savcılığa şikayette bulundu

Bursa'nın Gemlik ilçesinde aldığı uyuşturucu madde limon tozu çıkan şahıs … Devamı...

ABD’de bireysel silahlanma: Her 100 kişiye 120 silah düşüyor

ABD'nin Teksas eyaletinde 19'u çocuk 21 kişinin can verdiği silahlı okul … Devamı...

MEB’den Türkiye Maarif Vakfı’na 1,8 milyar liralık kaynak

Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden Türkiye Maarif Vakfına 1 milyar 871 … Devamı...

ABD Dışişleri, ‘Suriye’ye operasyon’ konusunda Türkiye’yle temasa geçmiş

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın … Devamı...

Fransa’da ‘çabuk ol köle’ mesajına 1000 avro ceza

Fransa’da mahkeme, çevrimiçi yemek sipariş şirketi kuryesine “Çabuk ol … Devamı...

Adana’da bir öğrenci cep telefonuyla konuşurken uçurumdan düştü

Adana'da cep telefonuyla konuştuğu sırada 50 metrelik uçurumdan düşen … Devamı...

TURKEN Vakfı’ndan Kılıçdaroğlu’na yanıt: Faaliyetlerimiz şeffaf şekilde paylaşılıyor

TURKEN Vakfı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarına yedi … Devamı...

HRW’den kadına şiddet raporu: Kolluk ve yargı da adaleti sosyal medyadan bekliyor

CANAN COŞKUN [email protected] / @canancoskun İnsan Hakları … Devamı...

Avrupa Konferans Ligi’nde kupa Roma’nın: Mourinho tarih yazdı

Avrupa Konferans Ligi finalinde Feyenoord'u 1-0 yenen İtalyan ekibi Roma … Devamı...

Moody’s neden şimdi not düşürdü? Sorumlu kim?
Çocukları rahat bırakın!

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 1668 gündür hapiste

YAZARLAR

Ukrayna’dan Suriye’ye uzanan faylar

Bahadır Kaynak

Benim mezhepçi tanışlarım, aslında yok muydu?

Murat Sevinç

‘Hikaye’ olma hikayeler yaşa

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazarlar yazılarından sessizce çekilmesini bilmeli!

Mustafa Dağıstanlı

Kılıçdaroğlu aday olursa…

Levent Gültekin

Şöyle doya doya küfür de mi etmeyelim: Erşan Kuneri’nin düşündürdükleri

Arzu Uzunali

İsveç Köftesi, Kürt Böreği

Bahadır Kaynak

GÜNÜN 11’İ

Atılım Murat: Türkiye’nin ‘çok zorlanacak ülkeler’ listesinde yer alması üzücü

Dilek Güngör: Türkiye pandemi sonrası yakaladığı avantajı da kaybedecek

Kaan Sezyum: ‘2023’te kendi ejderhamızı yetiştireceğiz’ dense bile daha anlamlı

Tuncay Mollaveisoğlu: Erdoğan, kendisini Abdülhamit’in yansıması gibi görüyor

Esfender Korkmaz: Hükümet bilerek veya bilmeyerek istikrar önlemi almıyor

Alaattin Aktaş: Seçimin ne zaman yapılacağının ipucunu verecek tarih

Murat Muratoğlu: Uzaya giden astronotlar için şehir hastanesi de ihtimal dahilinde

Yılmaz Özdil: Valilik, otomatik silahlarla atış talimi yapanları kontrol ediyor mu?

Abdurrahman Yıldırım: İç içe geçmiş negatif döngüler süreci

İbrahim Kahveci: Merkez dövizleri satmadıysa 20 milyar dolar nerede?

Barış Yarkadaş: İktidar, muhalefetin zaafını yakaladı ve sonuna kadar kullanıyor

Erzurum’da bulunan yavru kurtlar biberonla besleniyor

Salep soğanı toplayanlara 218 bin lira ceza

‘100 çocuklu doktorun kızları’: İki kadından Netflix’e ‘bizi ifşa ettin’ davası

Yavru karaca korumaya alındı

Bruce Willis basket attı: Hastalığı sebebiyle oyunculuğu bırakmıştı

Uzay’a gitmek için şimdiye dek 225 kişi başvurmuş

Futbolda Türk takımlarının Avrupa’daki yol haritası

Yaşlılar para ve bakım karşılığında ötenaziyi kabul eder mi: Japon yönetmen Cannes’da sordu

Ağzını açamıyordu: Dalgıçlar 12 metrelik balinayı ağlardan kurtardı

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SANAT
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
  • AGORA
  • DİKEN’E TAKILANLAR
  • BİRİNCİ SAYFALAR
  • GÜNÜN 11’i
  • AKŞAM POSTASI
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 5 YAŞINDA
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • E-mail
  • Facebook
  • Google+
  • Pinterest
  • RSS
  • Twitter
  • Vimeo
  • YouTube

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi