DENİZ ARSLAN
1986 Dünya Kupası’nın finaliyle giriş yaptığım tefrikanın bugünkü bölümünde iki takımın dört yıl sonra, 1990’da oynadığı ve Almanya’nın penaltı golüyle kazandığı, o bungun maç var.
Bir cemaât etkinliği olarak Dünya Kupası seyretmek
İtalya’da düzenlenen 1990 Dünya Kupası’nın bende iyi hatıraları yok. Kimsede yok aslında. Yine de fahri Arjantinliler için finale kadar işler fena gitmiyordu, hatta finalin 85. dakikasına kadar.
O zamanlar Cumhuriyet Mahallesi Depo Sokak’ta ikâmet ediyor, sık sık bizim evden bir salçalı ekmek yiyimi mesafedeki dayımların evine gidiyordum. Eğlence olanaklarının bu kadar çeşitlenmediği, alışveriş merkezi kültürünün ve orta sınıf çekirdek aile mahremiyetinin henüz geçer akçe olmadığı zamanlardı bunlar.
Dünya Kupası finali seyretmek topluca eda edilen, şenlikli bir cemaât etkinliğiydi. Aynen o gece dayımlarda olduğu gibi.
56 model Lamborghini
Sürekli mekân açıp kapatan, bazen kimseye haber vermeden şehir dışına çıkıp aylarca dönmeyen, bazen yanında bir kadınla, bazen bir çocukla geri dönüp sonra tekrar giden, ‘müslüman‘ lâkaplı bir akrabamız vardı. 90’larda memleket taşrasında ne kadar ‘bad boy‘ olunursa işte o kadar bir yandan yemiş ‘bad boy‘ prototipiydi, bu sakallı, deri montlu, canti ve de karanlık abimiz.
İşin güzel tarafı, o gece maçı seyredenler arasında onun da bulunmasıydı. En kıyak yorumları o yapıyor, en şahane benzetmeleri o salıyordu çocuk dimağımızın göbeğine. Zaten, mesela Littbarski’nin koşu stilini ‘56 model Lamborghini‘ye benzeten o adam da olmasa, çekilecek maç değildi.
Garibaldi İtalya’yı birleştirmedi, Afrika’yı böldü
1990’da turnuva İtalya’daydı. Kahramanımız Maradona Napoli’de oynuyordu. Napoli, Milano deplasmanına geldiğinde çokbilmiş Milanolular, ‘Avrupa’ya hoşgeldiniz‘ pankartları açıyor, bazı küstah Kuzeyliler daha da ileriye giderek, “Garibaldi İtalya’yı birleştirmedi, Afrika’yı böldü” deyip akıllarınca dalga geçiyordu güneylilerle.
Eh kelimenin bu galaksideki bütün gerçek ve mecazi anlamlarıyla, Maradona’dan daha ‘Afrikalı‘ bir futbolcu gelmiş midir bu âleme?
Napoli’de oynanan Arjantin-İtalya yarı finalinde, İtalya’nın Afrikalıları kendi takımlarını değil Maradona’yı tutuyor, Maradona ve arkadaşları da onları yüz üstü bırakmayarak penaltılarla finale çıkıyorlardı.
O Arjantin bu Arjantin değil
Heyhat, 1986’yı silip süpüren Arjantin değildi bu, daha turnuvanın ilk maçında Kamerun’a kaybetmişlerdi. Maradona dört yaş yaşlanmış, Maradona’yı destekleyen yardımcı oyuncuların kalitesi düşmüş, Almanlar ise en iyi yaptıkları şeyi yapıp hatalarından ders alarak kendilerini geliştirmişti.
Roma’daki maçın kadrosunda takımın Maradona’dan sonra en etkili hücum silahı olan Caniggia cezası nedeniyle bulunmazken, Kayzer Beckenbauer’in adamları 86’nın aksine favori olarak çıkıyorlardı maça.
Elbette o maçın ayrıntılını hatırlamam mümkün değil, ama bugün görüntülere yeniden bakıp, maç yazılarına göz atınca; maça damgasını vuran adamın Maradona değil, ona maç boyunca adım attırmayan Guido Buchwald olduğunu görüyorum.
Böyle maça böyle hakem
Almanya’nın da önceki maçlara oranla daha tedbirli oynadığı karşılaşma, 64. dakikada Arjantinli Munzon’un kırmızı kartından sonra (bir Dünya Kupası finalindeki ilk kırmızı kart) oyun tamamen Almanya’ya dönüyor. Gerçi Almanların da Haesler ve Littbarski’nin ufak tefek kıpırdanmaları dışında ahım şahım bir pozisyonu yok ama ne oluyorsa 84. dakikada oluyor işte.
Almanya’nın hızlı atağında, Völler on sekizde Sensini’den sıyrılmaya çalışırken yerde kalıyor. Atak hızlı geliştiği için pozisyonu hayli uzaktan takip eden Meksikalı hakem Edgardo Codesal, o arşivlere giren kendine özgü jestleriyle beyaz noktayı gösteriyor.
Sonrası buz gibi Andreas Brehme’nin, sanki Dünya Kupası finalinde değil de mahalle maçında atıyormuşçusuna rahat ve soğukkanlı penaltı golü ve Almanya’nın üçüncü dünya şampiyonluğu. Penaltı kararı ise halen tartışılıyor.
Maçın künyesi
Roma Olimpiyat Stadı, 8 Temmuz 1990
Arjantin: Goycochea Basualdo, Lorenzo, Simon, Serrizuela, Ruggeri (Monzon 45), Burruchaga (Calderon 53), Sensini, Dezotti, Maradona, Troglio.
Batı Almanya: Illgner Berthold, Brehme, Kohler, Augenthaler, Buchwald, Littbarski, Hassler, Voller, Matthaus, Klinsmann.
Hakem: Edgardo Codesal (Meksika).
Gol: Andreas Brehme (85’, pen.)
Maç özeti