Şanlıurfa’da oturan 12 yaşındaki Abdulbaki Dakak, babasının kendisini zorla gönderdiği Menzil cemaatine bağlı Semerkand Vakfı tarafından yönetilen kaçak medreseden kaçıp evine dönmüş fakat babası tekrar zorla cemaat medresesine göndermiş çocuğu. Aradan dört gün geçtikten sonra Abdulbaki’nin cesedi medresenin bitişiğindeki ahırda asılı bulunmuş. Otopsi raporu olayı aydınlatabilmiş değil. Çocuğun intihar etmesi gibi cinayete kurban gitmesi, zehirlenmiş olması ihtimali yüzünden yeni bir otopsi daha yapılması isteniyor.
Şimdi, çocuk intihar mı etti, asılarak öldürüldü mü, yoksa zehirlenerek öldürüldü de sonra mı oraya asıldı? Bunları belirlemek için yeni bir araştırma daha yapılacak. Abdulbaki’nin ölümünün ardında ne olduğunun anlaşılması için yeni otopsi raporu bekleniyor. Bu arada Abdulbaki’yi zorla medreseye gönderen babası, kimseden şikâyetleri olmadığını belirttikten sonra olayı takip etmeye çalışan gazetecilerden kendilerini rahatsız etmemelerini istiyor. Güçlü Menzil cemaatinin ise ölüm olayını soruşturanları tehdit ettiği bildiriliyor.
Şimdilik yeni bilgiler bekleniyor. Oysa yeni bilgilere gerek yok. Ben hemen söyleyeyim: Olay en halisinden cinayettir ve katil de tepeden tırnağa hepimiziz.