Hiç saldıranla saldırılan aynı olur mu? Olmaz, saldırılan tutuklanmadıkça mevcut rejimin nasıl bir adalet anlayışına sahip olduğunu anlamamız imkansızlaştır. Şükür, şaşırtmayı sevmiyorlar.
Demek ki saldıranlar hukuken saldırgan değil, hukuken onlar üstün, sözü dinlenmesi gereken, hakim ırkın efradı, yani “milleti hakime”den olmanın haklarını kullanan kişiler. O halde saldırılanlar da “milleti mahkûme”den olur, mahkumeden olanların dilediğini giyme hakkı, herhangi bir işte çalışma hakkı, çalışmak için seyahat etme hakkı yoktur. Osmanlı döneminde yaygın terimleri kullandık ama bu anlayışın daha ünlü bir dönemi de var: Nazilere göre (Nürnberg yasaları) herkes “yurttaş” olamazdı: Herkes her haktan yararlanamaz; vatandaşlığı hak etmesi gerekenler, her an sorgulanabilir, sürülebilir, belirli işlerden uzak tutulabilir ya da sadece belirli işlerle yetinebilirdi. Her yere gidemezdi. Bugün bu iş Ürgüp’te oldu ama mesela daha önce Afyon-Bolvadin’de olmuştu, Kütahya-Emet’te de.