Türkiye’yi henüz yeterince tanımayan, deneyimsiz fon yöneticisi Jack acele etmekte ısrarcıdır:
“Bakın Türkiye’de borçlanma senetlerinin faizi yüzde 40’a dayandı. Türkiye’deki gösterge tahvilin faizi yüzde 37-38 dolayında, Hazine de kasımdaki en son veriye göre yüzde 37 faizle borçlandı. Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 42.5, faiz artık çıksa çıksa yüzde 45’e çıkar. Yüzde 40-45 arası bir getiri çok çok iyi. Elimizdeki doların maliyeti ya da vazgeçtiğimiz faiz kaç, yüzde 5. Yüzde 45’ten yüzde 5’i düşsek bile elimize iyi bir kazanç kalır. Böyle bir kazancı dünyada kaç ülkede buluruz. O yüzden elimizi çabuk tutup Türkiye’den iç borçlanma kağıdı alalım.”
Türkiye’yi çok yakından tanıyan, geçmişte olan biteni iyi bilen George olmaz anlamında başını sallayarak “Acele etmeye gerek yok” der:
“Söylediğin oranların büyük kısmı doğru. Evet Türkiye şu an görünürde çok iyi faiz veriyor. Şimdi gitsek yüzde 40 faizle kağıt alabiliriz. Ama gözden kaçırdığın bir gerçek var Jack. Bu faizi getiri olarak cebimize koyabilmemiz, Türk parasının çok fazla değer yitirmemesine bağlı. Sen sanıyorsun ki Türk parasının değeri şimdiki düzeyde kalacak. Bunu hesaba katmıyorsun. Şimdi biz diyelim dolar 30 lirayken Türkiye’ye gidip yatırım yaptık ve yüzde 40 faizli kağıdı aldık. Türkiye’nin 2024 resmi enflasyon tahmini yüzde 36, doların da normalde bu oran kadar artması beklenir. Yani şimdi 30 lira olan doların 2024 sonunda 40-41 lira olması gerekir. Bu gerçekleştiğinde bize kar kalır mı, hayır. Şimdi 1 milyon dolar götürüp 30 milyon lira alsak ve bunu yüzde 40 faizle iç borçlanma kağıdına bağlasak bir yıl sonra elimize 42 milyon geçer. Dolar kaç, 40-41, peki kar nerede? Doların yüzde 5 dolayındaki maliyetini saymıyorum bile. Ayrıca ya dolar daha fazla artarsa ne olacak, o zaman Türkiye’den çıkışta cebimizde şimdi götürdüğümüz 1 milyon dolar bile olmaz, daha az parayla döneriz. Onun için bekleyeceğiz.”
George doğru söylüyordu Jack ikna olmuştu ama yine de kafasını kurcalayan bir soru vardı:
“İyi de ortada böylesine yüksek bir faiz var ve biz bundan yararlanamayacak mıyız?”
“Tabii ki yararlanmak için fırsat kollayacağız” diyerek devam etti George.