Konut fiyatlarının çok yükseldiğinden yakınan geniş bir kitle var. Aslında bu kitle konut satın alma olanağını yitirmekten çok, konuttaki bu fiyat artışının kiralara yansımasından rahatsız.
Bir kere kıyıda köşede birikimi olmayan birinin konut satın alma olanağı hiç mi hiç kalmadı. Bırakın düşük faizi, sıfır faizli kredi bile verilse ortalama gelirli bir hanenin konut alması mümkün olmaktan çıktı.
Dolayısıyla yakınma gerekçesi doğrudan konut fiyatı için değil. Konutun fiyatı 3 milyon değil de 2 milyon olsa ne olacak ki! Çoğu vatandaş yine alamayacak, yine alamayacak!
Ama konutun fiyatı 2 milyon yerine 3 milyona çıktı mı, kira da ona göre yükseliyor. Türkiye’de ev sahipliği oranı çok düşük olduğu için de, vatandaş açısından kira tutarı büyük önem taşıyor.
Her ne kadar kira artış oranı yüzde 25 düzeyinde sabitlenmiş görünüyorsa da, biliniyor ki bu sınırlamayı aşmak için ev sahipleri bir dizi yöntem buluyor ya da deniyor. Aslında bu davranışlardan dolayı ev sahiplerini eleştirmek de işin kolayına kaçmak olur. Her şeyin fiyatı serbest, kiranın değil. Kira artışlarının önüne geçmenin yöntemi herhalde böyle yasaklayıcı bir yaklaşım olmamalı.