Bu köşede dün Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in görevi devralırken söylediği “Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır” sözünü hatırlatmıştım. Çok doğruydu tabii ki bu söz. Ama bu sözün altının doldurulması gerekiyordu. “Rasyonel zemine dönmek” yalnızca para politikasındaki tercih değişikliğiyle olamazdı. Türkiye sağlıklı veri üretmekten, özellikle de güvenilir, inanılır enflasyon verisi üretmekten uzaklaşmıştı. Güvenilir olmaktan tümüyle çıkan bu verilere dayalı olarak oluşturulacak politikalar da pek sağlıklı olmayacaktı.
TÜİK dün haziran ayının enflasyon verilerini açıkladı. Bu veriler yüzde 100 doğru olsa bile, bu verilere toplumun çok büyük bir kesimi güvenmiyor.
Ne kötü bir durum! Çok iyi çalışsanız, eksiksiz veri derleyip açıklasanız bile güven sağlayamıyorsunuz!
Bir kere geçmişten gelen büyük bir kambur var sırtınızda. Onu atmaya çalışmak bir yana üstüne yenilerini ekliyorsunuz. Örnek mi, madde fiyatlarını açıklamaktan vazgeçmek; örnek mi, madde sepetindeki kalemlerin ağırlıklarını tek tek vermek yerine grup olarak vermeyi tercih etmek.