Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
On yıllık dönemde reel olarak en çok kazandıran yatırım aracı yüzde 198 ile altın olmuş. Hani hep “Ekonomiye kazandıralım, yastık altında ölü yatırım olarak durmasın” diye vatandaştan talep edilen altın! Kaç kez yazılıp çizildi, vatandaş dar günü için sakladığı altınını getirip vermez! Hele hele Anadolu kadını kolundaki bileziğini çıkarıp hiç kimseye vermez! O bilezik hem takı, hem güvence…
Ara ara depreşiyor işte bu söylem:
“Getirin altınlarınızı ekonomiye kazandırın.”
Kimsenin altın getireceği beklenmediği halde rutine bağlanmış bir söylemden öteye gitmiyor zaten bu yöndeki açıklamalar.
Reel getiride altını dolar, Borsa ve euro izliyor.
2015-2024 döneminde doların reel artışı yüzde 54, hisse senetlerinin getirisi yüzde 31, euronun artışı ise yüzde 25 düzeyinde gerçekleşmiş.
Parasını TL mevduata yatıranlar bu on yıllık dönemde yüzde 54, devlet iç borçlanma senedine yatıranlar ise yüzde 75 zarara uğramış.
Bu on yılda mevduat yalnızca iki yıl reel getiri sağlamış; 2016 ve 2019’da. Diğer tüm yıllarda zarar söz konusu.
İç borçlanma senedi alanlar bu on yılın dört yılını enflasyonun üstünde getiriyle kapatmış ancak diğer yıllardaki zarar öylesine büyük ki on yıl toplamındaki kayıp dörtte üçü bulmuş.
Zaten devlet iç borçlanma senedinde yalnızca geçen yıl oluşan zarar yüzde 40’la rekor kırmış.