Okura not:
Günün 11’i, Türkiye medyasındaki görüş ve yorum çeşitliliğini yansıtmak amacıyla hazırlanmaktadır. Aşağıda özetini bulacağınız yazıya yer vermemiz, içeriğini onayladığımız ve/veya desteklediğimiz anlamına gelmez.
Son dört yılın mayıs-aralık dönemindeki artış oranının (2023’teki yüzde 43’lük yüksek oran hariç tutulduğunda bile) yüzde 25 dolayında olduğu gerçeği göz önünde bulundurulursa bu yıl son sekiz ay için öyle tek haneli bir beklenti içine girmenin ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıkar. Hele hele 19 Mart süreciyle birlikte beklentilerin tümüyle olumsuza döndüğü düşünülürse… Dolayısıyla Merkez Bankası 22 Mayıs’ta enflasyon tahminini yukarı çekmek zorundadır.
“Merkez Bankası’nın tahmini bir yana bu yılın enflasyonu en iyimser olasılıkla kaç olur?” Bu yılın enflasyonu bir ay kadar önce hiç hesapta olmayan nedenlerle yüksek gelecek… Kur artmış, zaten bir türlü düzeltilemeyen fiyatlama davranışları daha da bozulmuş, petroldeki ucuzlamadan umulan ölçüde katkı gelmeyeceği anlaşılmış, yaşanan don yüzünden tarım ürünlerinde her ne kadar aksi söylense de arz sıkıntısı ve buna bağlı olarak bir fiyat artışı yaşanacağı gün gibi ortada; bütün bunlar yetmezmiş gibi siyaset de günden güne daha gergin bir hal alıyor…
Şimdi yıllık gerçekleşmenin yüzde 40’a yaklaşacağı görülüyorken tahmini yüzde 27 ya da 28 yapmak ne kadar doğru? Bu hiç gerçekçi bir yaklaşım olmaz tabii ki ama yapılacak olan da sanki bu. Merkez Bankası’nın geçmişteki enflasyon tahminleriyle gerçekleşme arasında devasa bir uçurum var. Örneğin 2023 için yapılan ilk tahmin yüzde 5; gerçekleşme ise yüzde 65. 2025 tahmini için de yola yüzde 5 ile çıkıldı, aşama aşama yüzde 24’e gelindi, gidişat yüzde 40’a yakın bir gerçekleşme… Gerçek böyleyken Merkez Bankası “Tahminim yüzde 27 ya da 28” derse, bir anlamda örtülü olarak “Bu tahmini daha sonra yeniden gözden geçireceğim” demiş olur. Peki Merkez Bankası 22 Mayıs’ta tahminini yüzde 35 dolayına çıkarabilir mi? Çıkaramaz! Çıkaramaz, çünkü böylesine radikal bir adım, ‘şimdiye kadar enflasyonla mücadele anlamında hiçbir şey yapılamadığı‘nın itirafı olur.