İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘cumhur ittifakı’nın İstanbul adayının seçimlerde kaybetmesinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ‘çok zoruna gittiğini’ ifade ederek, “İşin gerçeği ne biliyor musunuz? İstanbullular, İstanbul’u beş yıllığına, millet ittifakı adayı Ekrem İmamoğlu’na emanet etti ya, durumu hazmedemeyen Sayın Erdoğan da, Kanal İstanbul ile kendince İstanbulludan intikam alıyor” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Akşener, Türkiye’nin Libya ile imzaladığı anlaşmayı desteklediklerini, ancak hükümetin hesabının başka olduğunu gördüklerini belirtti.
Akşener şöyle konuştu: “‘Libya’yla anlaşmaya evet, ancak, Mehmetçiğimizi Libya çöllerindeki iç savaşa göndermeye hayır’ dedik. ‘Bu anlaşmayı korumanın farklı yolları var’ dedik. ‘Taraf olmadan da bu anlaşma korunabilir’ dedik. Dinletemedik. ‘Devlet işlerinden anlamamakla’ itham edildik. Sonra ne oldu? 8 Ocak günü Rusya Devlet Başkanı Putin İstanbul’a geldi. Bir de baktık ki, kendi milletini dinlemeyen Sayın Erdoğan’ı, ‘dostu’ Putin iki dakikada ikna edivermiş. Siyasi geçmişinde teröristle müzakere etmek varken, Libya için ‘Teröristle müzakere mi olur’ diyen sayın Erdoğan, Putin söyleyince anında ikna olup ateşkes ve müzakere çağrısı yaptı.”
‘Aynı Suriye gibi’
Libya meselesindeki tablonun aynı 2011’deki Suriye gibi olduğunu söyleyen Akşener, “Kendi milletini, kendi ülkesini dinlemeyen biri, bir gün ABD’den gelenlerin, ertesi gün Rusya’dan gelenlerin dediklerini anında anlıyor ve şak diye yerine getiriyor. Gözü kulağı milletine kapalı ama çıkıp hala yerli ve milli olmaktan bahsediyor” dedi.
‘İşine geldiğinde ‘İki ayyaş”
Akşener Türk milletinin çıkarları için asker gönderilmesine karşı olmadığını söyleyerek, “Yahu 17 sene geçti, 18’inci seneye girdin. Sen bu diplomasiyi ne zaman öğreneceksin? Bu ergen sinirinden ne zaman kurtulacaksın? Benim karşı olduğum, bunun akılsızca yapılmasıdır. Benim karşı olduğum, bunun diplomasiye aykırı şekilde yapılmasıdır. ‘Eeeey darbeci, sen kimsin’ diyerek asker gönderilmez” diye konuştu.
Erdoğan’ı ‘fırsatçılıkla’ suçlayan Akşener, “Aziz milletim; işine geldiğinde ‘İki ayyaş’, işine gelmediğinde ‘Trablus’ta savaşan Mustafa Kemal’ diyecek kadar fırsatçı bir anlayışın, ülkemizi tehlikeli bir maceraya sürüklemesine izin veremeyiz” dedi.
‘Millet karşıyken neden bu kadar ısrarcısınız?’
Kanal İstanbul’a bilim insanlarının itiraz ettiğini, diplomatik açıdan ve askeri açıdan da risklerden söz edildiğini kaydeden Akşener, “Sayın Erdoğan’ın umurunda değil. ‘İsteseniz de istemeseniz de yapacağız’ diyor. Buradan açıkça soruyorum; Bütün birikimleri ve uzmanlarıyla, millet bu inşaat işine karşıyken, hangi sebepten bu kadar ısrarcısınız” diye sordu.
‘Kanal İstanbul paneli düzenleyeceğiz’
18 Ocak Cumartesi günü, İstanbul’da, konunun tartışılacağı bir panel düzenleyeceklerini ifade eden Akşener şöyle konuştu: “‘Çatlasanız da, patlasanız da yapacağız’ dedikleri kanal hakkında bazı sorular sorduk, cevaplarını aradık: ‘Kanal İstanbul milletin bir talebini, ihtiyacını karşılıyor mu?’ Hayır. ‘Bu proje, Türkiye’de sanayi üretimini arttıracak bir destek sağlıyor mu?’ Hayır. ‘Tarımsal üretimi destekliyor mu?’ Hayır. ‘İhracatımızı ucuzlatacak bir lojistik yatırım mı?’ Hayır. ‘Mal ve hizmet akışını arttıracak, mesafeyi kısaltacak bir proje mi?’ Hayır. ’20 milyar dolar yatırımı karşılayacak bir gelir yaratıyor mu?’ Buna da hayır. Peki parası nereden çıkacak? Otoyollara, köprülere, havalimanlarına ve şehir hastanelerine yaptıkları gibi, bu kez de kanala hazineden gemi geçiş garantisi verecekler.”
Kanal İstanbul’un parasının halkın sırtına yıkılacağını ifade eden Akşener, üçüncü Boğaz köprüsü örneğini vererek, “Günlük 135 bin araç geçecek diye garanti verildi. Bu, bir yılda 49 milyon araç demek. Peki köprüden iki buçuk yıl içinde kaç araç geçti? 41 milyon araç. Köprü, iki buçuk yılda hala bir yıllık hedefe ulaşamadı. Şimdi aynı şeyi Kanal İstanbul’da yapacaklar” dedi.
‘Gençler damada takıldı‘
Erdoğan’ın ‘geç yaşta evlilik’ ile ilgili eleştirel ifadelerine de cevap veren Akşener, “Benim gençlerimin hayatı, AK Partili yönetici çocuklarının, AK Partili ajansçı gençlerin hayatı gibi değil” dedi.
Akşener şöyle devam etti: “Nasıl ki çalışanlar emeklilikte yaşa takıldıysa gençlerimiz de damadının dahiyane ekonomi politikalarına takıldı. Sorarım sana ekonominin hali ortadayken gençler neye güvenip de evlenecek? Öyle bir Türkiye yok Sayın Erdoğan. Bu gençler Porsche ile gezmiyor. Bu gençler yatlarda villalarda yüzme havuzlarında resim paylaşamıyor.”