İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, esnaf ziyareti sırasında “Burası Kürdistan” diyen kişinin HDP çalışanı olduğunu söyledi.

Akşener’in 22 Ekim’deki Siirt ziyareti sırasında dükkanları gezmiş, bir esnaf kendisine “Bulunduğunuz yer Kürdistan’dır” demişti. Gözaltına alınan esnaf daha sonra serbest bırakılmıştı.
Meclis’teki grup toplantısında konuşan Akşener, ilk kez esnafın gözaltına alınmasına değinirken, bu kişinin HDP üyesi olduğunu kaydetti.
İYİ Parti lideri, HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırdıklarını belirterek mesafe koyma çağrısı yaptı.
‘Cumhur ittifakı’nı yaşananlar üzerinden eleştiren Akşener, “Cumhur ittifakı mensupları sırf bize saldıracaklar diye PKK’nın ajandasını Türkiye’nin gündemine taşıdırlar. Sayın Bahçeli ile Sayın Öcalan arasındaki mektup arkadaşlığını zaten biliyorduk, Sayın Soylu’nun da bu sistemin bir paydaşı olduğunu öğrenmiş olduk” dedi.
Akşener, Furkan Zıbıncı tarafından öldürülen Şebnem Şirin için başsağlığı dilerken, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını eleştirdi, “Yetkiyi aldığımda masaya çayım gelmeden İstanbul Sözleşmesi imzalanmış olacak” vaadinde bulundu.
Türkiye’de kadın olmanın zor olduğunu aktaran İYİ Parti lideri, Türkiye’de ‘Hayır’ diyen kadının iradesini koruyacak hukukun olmadığını söyledi.
Akşener, konuşmasında ayrı bir bölüm ayırdığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için “Laf var, icraat zero” ifadesini kullandı.
Soylu’nun konuşmasının ardından kendisine yönelik bir kampanya başlatıldığını savunan İYİ Parti lideri, halkın dertlerini dillendirmeye devam edeceğini belirtti.
Akşener’in konuşmasından önce çıkan başlıklar şöyle:
* Kadın ayrılmak istediğinde, ‘Hayır’ dediğinde saldırıya uğruyor. Çünkü bugün Türkiye’de kadın ‘Hayır’ dediğinde onun iradesini koruyacak bir hukuk yok. İstanbul Sözleşmesi hayat kurtaracağını bildiğimiz için ‘Yaşatır’ diyoruz. Tam olarak uygulanmış olsaydı şimdiye kadar yüzlerce kadını şiddetten koruyacak olan bir sözleşmesiydi. Bu ülkenin kadınları yerine birkaç Taliban aklına uymayı tercih ettiler. Ülkemizde bugün kadına şiddetin en büyük dayanağı İstanbul Sözleşmesi’ni kaldıran sizlersiniz. Yetkiyi aldığımızda daha çayım masaya gelmeden İstanbul Sözleşmesi imzalanmış ve en keskin biçimde uygulanır olacak.
* Neymiş nasıl olur da “Burası Kürdistan” dermiş… Niye şaşırıyorsunuz muhteremler? Neye şaşırıyorsunuz… Bu kişi bir HDP çalışanı. Biz aylardır ne diyoruz? HDP bizzat bana sorulan bir soruya verdiğim cevap, “HDP’yi PKK’nın yanında konumlandırıyoruz; HDP, PKK’yla arasına mesafe koymalıdır” diyoruz. ‘Kürdistan’ söylemi, terör örgütünün. Bizim açımızdan şaşırtıcı bir şey yok. Cumhur ittifakı mensupları sırf bize saldıracaklar diye PKK’nın ajandasını Türkiye’nin gündemine taşıdırlar.
* Kabadayılık yapan tosunlara buradan sesleniyorum; 2012’de neler yaşandı bu ülkede… O kabadayılığı gösteremeyen ağzı dili lal olmuşlar, doğru ya elinizde bilgisayar vardı, bugün elinize zülfikâr verilmişse buyurun gelin kesin kafamı görelim. Ama ilginç olan şu AK Parti’nin havuz medyası, verdiğim cevabı yetersiz buldu. İçişleri bakanı konuşuncaya kadar MHP’den tık yoktu. İçişleri bakanı konuştu bu arkadaş da sürekli dedikodu yapıyor ha. Laf var icraat ziro! İçişleri bakanları dedikodu yapmaz muhterem, benim üzerimden makamını muhafaza etmek için atraksiyon yapıyorsun ama seninle ilgilenmiyoruz.
‘Dertleri konuşmaya devam edeceğiz’
* Verdiğim cevabı yeterince sert bulmamışlar. Vah vah, çok üzüldüm. Onlar istedikleri dümeni çevirsinler biz milletimizle buluşmaktan vazgeçmeyeceğiz. Biz Siirtlinin Batmanlının derdini konuşmaya devam edeceğiz. Onlar istedikleri hamaseti yapsınlar biz bu memlekette Türk’le Kürt’ün karşı karşıya getirilmesine paydaş olmayacağız.
* Dünyanın en güzel coğrafyasında, en bereketli topraklarında yaşıyoruz. Tarım ve hayvancılık bizim en büyük zenginliğimiz. İktidar, çiftçimize pandemi döneminde bile sahip çıkmadı. Tarım sektörünü de sahipsiz bıraktı. AK Parti’nin tarım politikası adeta bir tutarsızlık politikasına dönüştü. Dünyada lider olduğumuz fındıkta hükümetin açıkladığı 26,5 liralık fiyat üreticinin maliyetinin bile altında kaldı. Yabancı bir firma çıktı fiyatı 25 liraya çekti. İktidar oturup seyretti. Buğday, arpa, mercimek ve nohut içinde aynı şeyler geçerli. Ellerini vicdanlarına koyup çiftçimizin halini bir türlü görmediler.
* Buğday, arpa, mercimek ve nohut içinde aynı şeyler geçerli. Ellerini vicdanlarına koyup çiftçimizin halini bir türlü görmediler.
‘İktidar masal anlatıyor’
* Kuraklık demişken bir başka önemli ürünümüze daha değinmemiz gerekiyor. Şeker pancarından bahsediyorum. Kuraklık ve sulamada meydana gelen bazı sıkıntılar nedeniyle maalesef pancarda verim düşüklüğü yaşanıyor. Çünkü şeker pancarı ciddi manada suya ihtiyaç duyuyor. İklim değişikliğine bağlı su kıtlığının giderilmesi için değişiklik yapılması gerekiyor.
* Ülkemizin şeker politikası iç talebi karşılama ve dünya piyasalarında önemli bir üretici olma amacı taşımalıdır.
Değerli çiftçi kardeşlerim biliyorum borçlarınız nedeniyle traktörünüzden hatta tarlanızdan oluyorsunuz. Biliyorum dolar 10 liraya, mazot 8,5 liraya dayandı. Maalesef siz bunca çileyi çekerken iktidardakiler size masal anlatmaya devam ediyor. Ben biliyorum ki dolar ve avro bu kadar tırmanmadan önce de elinizdekiler düşük fiyatla alınıyordu. AK Parti’nin gözünce çiftçinin üreticinin değeri yok.
* O kadar kolay ki soyut kavramlar üzerinden kavga etmek, ettirmek. Somut meseleler üzerinden acı çeken insanları duymak dünyanın en zor işi olmalı ki saraylarda sefa sürenler, yancılar, beş maaşlı danışmanların millete üstten baktığı bu sistemi devam ettirmek için her birimizi ‘o’cu, ‘bu’cu ilan etmekten başka çareleri yoktur. Tekrar söylüyorum yolun sonu görünüyor.
‘Onlar sefa, siz cefa’
* Çiftçi kardeşlerim siz yoksul ve muhtaç kaldıkça onlar sizi istismar ederek oylarınızı almayı kendilerine hak görüyor. Onlar sefa sürerken size yokluğu reva görüyor. Sizin çocuklarını işsizken onların evlatları dünyanın en iyi devlet memurluklarını KPSS’yi atlayarak girdikleri bu harami düzeni oluşturmak ve devam ettirmek için ellerinden geleni yapacaklar, yapıyorlar. Merak etmeyin çok az kaldı. Sizler bizim için önemlisiniz, sizler veli nimetsiniz. Çünkü seçmen siyasetçinin veli nimetidir. Biz sizleri onlar gibi oy pusulası görmüyoruz. Yetkiyi aldığımızda tükettiğinden fazlasını üreten bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz.