15 Temmuz gecesi Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a darbenin başına geçme teklifinde bulunduğu iddia edilen Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli’nin o gece kendisini arayan AKP’li kurmaylara ‘küçük bir kalkışma’ cevabını verdiği öğrenildi.
‘Bastırıldı’
Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi’ye göre, AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi olması nedeniyle Mehmet Dişli gece boyu sık sık arandı.
Arayanlarla Dişli’nin soğukkanlı konuştuğunu anlatan Selvi, şunları yazdı: “AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin kardeşi olması, uzun süre karargâhta görev yapması nedeniyle Mehmet Dişli, AK Parti çevrelerinde tanınan bir isim. ‘Mehmet abiye soralım’ diye Mehmet Dişli’nin telefonlarını çevirenler heyecanla soruyor; ‘Abi ne oluyor?’ Mehmet Dişli o gece kendisini arayan telefonların hepsine cevap veriyor. Arayanların kimi, ‘Ne oluyor?’ diye soruyor. Kimi askeri hareketliliğin nedenini merak ediyor. ‘Darbe mi oluyor?’ diyeni de çıkıyor. Mehmet Dişli soğukkanlı bir şekilde, ‘Küçük bir kalkışma oldu ama bastırıldı’ karşılığını veriyor.”
Dişli’nin ifadelerinin AKP’lileri rahatlattığını ve darbenin bastırıldığı algısı yarattığını kaydeden Selvi, zaman ilerledikçe Meclis’in de bombalanmasıyla darbenin devam ettiğinin anlaşıldığını belirtti.
Kardeşi de aramış
Selvi’ye göre Dişli, kendisini arayanlara uzun süre Genelkurmay Başkanı Akar’ın nerede tutulduğuna dair de bilgi vermedi. Uzun süre Akar’ın ‘güvenli bir yerde’ olduğunu söyleyen Dişli, saat 07:30’da Akar’ın Akıncı Üssü’nde tutulduğunu bir başbakanlık görevlisine söyledi.
Selvi, Mehmet Dişli’yle AKP’li kardeşi Şaban Dişli arasında o gece geçenleri de şöyle anlattı: “AK Partililer, 15 Temmuz gecesi Mehmet Dişli’yi arayıp darbeyi sorar da kardeşi Şaban Dişli aramaz mı? AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Şaban Dişli’nin de o gece kardeşini aradığı söyleniyor. Şaban Dişli’ye sordum, ‘Doğru, aradım’ dedi. ‘Aradım ama konuşamadım. O gece çok aradım. Ben de eşi de aradık. Eşi, başımızdan uçaklar uçuyor ne oluyor diye aradı. Gece 01.00’de haberimiz oldu. Endişeliydik. O yüzden aradım ama ulaşamadım. Sabah 08.30’da helikopter Çankaya’ya inince konuşabildik.’“
Akar Dişli’den bahsetmişti
Selvi’nin anlattıkları akıllara Akar’ın savcılıkta tanık olarak verdiği ifadeyi getirdi. Darbe girişimini Dişli’den öğrendiğini anlatan Akar, şunları söylemişti: “Tam emin olmamakla birlikte muhtemelen saat 21.00’e doğru arkam kapıya dönük bir şekilde yuvarlak toplantı masasında çalışırken kapı çaldı. Ben ‘Gir’ dedim ve hatta, ‘Kimsin, bu saatte’ gibi bir şey de söyledim. Baktığımda karargahta görevli Tümgeneral Mehmet Dişli’nin geldiğini gördüm. Dişli, oturmakta olduğum masadaki sandalyelerden birine oturup heyecanlı ve geçmişte bildiğim, alışık olduğum ruh halinden farklı bir tarzda ‘Komutanım operasyon başlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı. Biraz sonra göreceksiniz’ gibi şeyler söyledi. Ben ilk önce anlamlandıramadım. Cümle içinde belki ‘uçaklar’ demiş olabilir. Ancak bunun bir kalkışma olarak ifade edebileceğim bir operasyon olduğunu anladım ve hiddetle ‘Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın, sakın ha’ şeklinde bağırdım. Arkam kapıya dönük olduğu için kapının açık olup olmadığını fark etmedim. İkinci başkanın nerede olduğunu, diğer komutanlarının nerede olduğunu sordum. Kendisi heyecanlanmayın, rahat olun, gelecekler gibi laflarla karşılık verdi. ‘Benim seninle bir başkası ile böyle işlerin içerisinde olanlar ile hiçbir işim olamaz, sen benimle ne biçim konuşuyorsun, kim bunlar siz kimsiniz’ gibi soruları sürekli hiddetle sıralıyordum. Haliyle çok öfkelenmiştim.”
Bahaneyle helikoptere binmişti
Akar, neden Akıncı Üssü’nden ayrıldığı helikopterde Dişli’nin de olduğunu da şöyle anlatmıştı: “…Fakat biri üsten kalkan helikopterlere ateş edilebileceğini söyleyince ‘Genelkurmay Başkanının içerisinde olduğunun belirtilmesi gerekir’ gibi bir şey söylendi. Hatta ben Mehmet Dişli’ye ‘Sen kal’ dediğim halde bu hususu belirterek ‘Ben telefon ile irtibat kuracağım’ dedi. Helikopter hareket ederken telefon ile son durumu bir yerlere iletti. Helikopter havadayken de bir yerlerle irtibat halindeydi. Sonuçta Çankaya Köşkü’nde Başbakanlığa iniş yaptık. Başbakanlık Müsteşarı bizi karşıladı. Ben ve peşimde Mehmet Dişli geldi. Açıkçası arkamdan gelenleri kontrol etmedim. Başbakanlık binasına girdik. Bu şekilde ben de hürriyetime kavuştum. Müsteşar Bey ile baş başayken bana peşimden gelenin kim olduğunu sordu. Ben de yaşadığım olayları kısaca özetledim ve Mehmet Dişli’nin gözaltına alınmasının uygun olacağını değerlendirdim. Zaten bilahare gözaltı işlemi yapıldığını öğrendim.”