Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasındaki kritik görüşmenin ardından AKP’de olağanüstü kongre gündeme geldi.
Görüşmeye ilişkin herhangi bir resmi demeç gelmezken, AKP’nin yarın olağanüstü Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) toplantısı yapacağı açıklandı. Toplantıdan kongre kararı çıkması bekleniyor.
Davutoğlu da toplantının ardından bir basın toplantısı düzenleyecek.
MKYK yarın saat 11.00’de bir araya gelecek.
Hükümete yakınlığıyla bilinen gazetecilerden Abdülkadir Selvi de CNN Türk’te, “Evet kongreye gidiliyor. Olağanüstü kongreye gitme çağrısı yapılacak. Görüşmede kongrede bu işin çözülmesi yönünde ortak karara vardıkları belirtiliyor. Davutoğlu aday olmayacak” diye konuştu.
Selvi şöyle devam etti: “Davutoğlu istifa etmiş bir başbakan olarak veda etmeyecek. Kongrede aldığı emaneti, yine kongrede bırakacak. Krizi yumuşatarak, zarif bir şekilde veda etmeyi tercih ediyor. AKP ve kamuoyuna ‘Sizinle sorunum yok ama bu işin yürümeyeceği ortaya çıktı. Ben bu işi kongereye teslim ediyorum’ mesajı verecek.”
Selvi, görüşmenin hemen ardından “Gerginlik var, istifa yok” demişti.
‘Kongre mayıs sonunda’
CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat da, “Kongrenin mayıs ayının son haftasında olması fikri ağırlık kazanıyor. Erdoğan şu an Beştepe’de aralarında bazı bakanların da yer aldığı bir ekiple durum değerlendirmesi yapıyor” diye ekledi.
Açıklama yapılmadı
Cumhurbaşkanlığı kaynakları da görüşmenin ardından ‘haftalık olağan kabul’ün sona erdiğini, herhangi bir açıklama yapılmayacağını söylemişti. İkili arasındaki olağan görüşmelerin ardından da açıklama yapılmıyordu.
Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki kritik görüşme 100 dakika sürmüştü. İkili beklendiği gibi 6’da değil, yaklaşık 40 dakika rötarla bir araya gelmişti.
Görüşme süresinin uzunluğu dikkat çekmişti. Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki olağan görüşmeler genelde 45 dakika sürüyordu. Normalde perşembe günleri gerçekleşen randevu bugüne alınmıştı.
Son günlerdeki gerilim göz önünde bulundurulduğunda görüşme sonucundaki ihtimallerden biri de Davutoğlu’nun istifa etmesiydi.
Tırmanan gerilim
Erdoğan’la Davutoğlu arasında bir sürtüşme yaşandığı aylardır konuşuluyor, yazılıp çiziliyordu. 29 Nisan’da il ve ilçe başkanlarını atama ve görevden alma yetkisinin genel başkan Davutoğlu’ndan alınıp Erdoğan’a yakın isimlerle dolu MKYK’ye verilmesi, sürtüşmenin ilk somut işareti olarak değerlendirilmişti.
İki gün sonra, 1 Mayıs’ta ‘Pelikan Dosyası’ ismiyle açılan bir blogda yayınlanan bir yazıda ‘Reis’in gözünden ‘Hoca’nın yerden yere vurulması, sürtüşmede sona gelindiğine yorulmuştu. ‘Selam olsun’ başlıklı yazı şu sözlerle başlıyordu: “Hocanın ekibi yeterince konuştu. Hocalarıyla beraber yeterince ortalığı karıştırdı. Biraz da biz konuşalım mı? Biraz da, REİS için canını feda edecekler konuşsun mu? Çok az kişi aslında neler olduğunu biliyor.” Erdoğan-Davutoğlu ayrışmasının 27 maddede anlatıldığı yazı şöyle bitiyordu: “Hoca ile REİS arasındaki hikaye basit bir ihtiras hikayesi değildir. Çünkü hoca kendi ihtiraslarının peşinden koşabilmek için, REİS karşıtı, ve dolayısıyla REİS’i destekleyen halkın karşıtı kim varsa, onunla işbirliği kurma yoluna gitmiştir. Küresel güçlerin ülkemizdeki satrancında vezir görüntüsüne sahip basit bir piyon olmayı kabul etmiştir. Kavga budur. Kaybedeni de bellidir!”
Karşılıklı mesajlar
Erdoğan’ın bugün muhtarlara seslendiği konuşmasında şu sözleri dikkat çekmişti: “Makamlar, insanlara hizmet için bir araçtır. Muhtar, belediye başkanı da olsanız milletvekili, başbakan, cumhurbaşkanı da olsanız kalbiniz ve zihniniz millete hizmet için çalışmalıdır. Kendi ideolojik saplantıları, kendi çıkarları için hizmet makamlarını işgal edenler Türkiye’nin birikimini artırmak şöyle dursun mevcudu da heba etmişlerdir.”
Davutoğlu da dünkü grup konuşmasında şöyle demişti: “Eski Türkiye özlemi çeken sanal şarlatan ve müfterilerin ayak oyunlarına izin vermeyeceğiz. Her türlü fitne ve fesattan bizleri rabbimiz korusun. Birileri kumpaslarla uğraşırken biz milletimize hizmetin peşindeyiz. Birileri bizi sığ gündemlere hapsetmeye çalışıyor olabilir. Bu dava için gerekirse makam, mevki ve nefsimi ayaklarımın altına alırım, bu kutlu davadaki hiçbir arkadaşımın kalbini kırmam, bu ak yürekli kadroların üzülmesine izin vermem. Allah hiçbirimizi kendi hevesine zebun edenlerden etmesin, sırat-i müstakimden ayırmasın.”
Abdülkadir Selvi: İstifa yok, gerginlik var
Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından ‘Her şey normal’ sinyali: Açıklama yapılmayacak