AKP kurucularından, eski başbakan yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır, 16 Nisan’da oylanacak anayasa değişikliğini, parlamenter sistemi savunan Abdullah Gül ve Bülent Arınç’ın desteklemediğini ileri sürdü: “Bu kişiler parti zarar görmesin diye konuşmuyor olabilirler. Ama bu, onları beraat ettirmez. Suskunlar. Kendilerine veya yakınlarına zarar gelir diye susuyorlar.”
‘Tayyip Bey seçmen olsaydı, o da ‘Hayır’ derdi’

Fotoğraf: Twitter
Birgün’den Meltem Yılmaz’a konuşan Yalçınbayır AKP’nin bugüne kadar hazırladığı hiçbir anayasa paketinde başkanlık sisteminin gündeme gelmediğini belirterek Gül ve Arınç’ın son anayasa değişikliği paketine sessiz kalmalarını eleştirdi: “Benim bildiğim Abdullah Gül’ün parlamenter sistemden yana olduğudur. Bülent Arınç da parlamenter sistemden yanadır. Bu kişiler parti zarar görmesin diye konuşmuyor olabilirler. Ama bu, onları beraat ettirmez. Suskunlar kendilerine veya yakınlarına zarar gelir diye susuyorlar. Suskunların, kendilerine veya işine, çoluğuna çocuğuna zarar gelir diye susması diktatörlüklerde olan bir şey.”
Anayasa tartışmalarıyla, gündemde olması gereken ‘gerçek sorunlar’ın tartışılmadığını ifade eden Yalçınbayır, anayasada yapılması öngörülen değişikliklerin cumhurbaşkanının ‘hesap verebilir’ olmasını engellediğini savundu: “Ben Tayyip Bey’i yakinen tanırım ve onun da sorumlu olarak hesap vermeyi düşüneceğini bilirim. Ama bu, hesap vermeyi fiilen imkânsız hale getiren bir düzenleme. 301 imzayla soruşturma önergesi, 360 imzayla bu önergenin kabulü, 400 imzayla yüce divana sevk ve yüce divana sevk ettiğiniz kişiler anayasa mahkemesinde sizin seçtiğiniz kişiler önünde hesap verme… Bu hesap verme şekli dünyanın hiçbir yerinde yok. Tayyip Bey’in de normal şartlarda kabul edeceği bir şey değil ama bunların sonuçlarını da bilemez. Güvendiği elemanlar kendilerine hukuken doğru bilgi vermiyor. Yani Tayyip Bey seçmen olsaydı o da ‘Hayır’ derdi.”
‘Propaganda yasağını biz kendimiz koyduk’
Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan krizi de yorumlayan Yalçınbayır, sözü AKP döneminde getirilen, yurtdışındaki temsilciliklerde propaganda yapılamayacağını düzenleyen Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanunu’na getirdi : “Bakın, insanların oy verme hakkı evrensel bir haktır ve bu hak o ülkeler tarafından tanınmış. Tanınmış olmasaydı biz orada sandık da açamazdık. Ama propaganda yasağını biz kendimiz koyduk. Bunu iç politika malzemesi yapmak ve AB düşmanlığı ile birleştirmek bana doğru gelmiyor. (…) Şimdi oradaki temsilciliklerde yapılan iş, Türkiye’deki kamu kurumlarında yapılan propaganda maiyetinde. Bu kabul edilmez. Yani orada siz konsoloslukta grupları toplayıp hükümet de olsanız bir propaganda yapamazsınız. Biz de aynı şeyi yapıyoruz.”
AKP kurucularından Şener, ‘Hayırlı Programlar’ına başlıyor
AKP kurucularından Şener’e göre yeni sistem ‘ucube’: Parti programına da aykırı