AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul’un tüm ilçelerinde geçerli geçersiz tüm kullanılmış oyların sayımı için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuracaklarını açıkladı.

İstanbul’da devam eden oy sayımlarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen Yavuz, an itibariyle (saat 15.20) sandıkların yüzde 70’inin sayıldığını ve CHP ile aralarındaki farkın 16 bin 442 olduğunu söyledi.
Yavuz “Acaba biz biraz daha eşelersek, kurcalarsak çok daha farklı şeyler çıkacak diye birileri korkuyor mu? CHP lehine sayılmış oylar da var; 3 bin 485. Ama AK Parti lehine düzeltilen oy sayısı 14 bin 45. Fark ne kadar? 10 bin 971” dedi.
‘Seçimlerde şaibe var’
Seçimlerde şaibe olduğunu öne süren Yavuz, sandık başında oy kaydırmaları bulunduğunu ve bunların hiç normal olmadığını öne sürdü.
Yavuz şunları söyledi: “Biz diyoruz ki, sandığın başında bir şeyler oldu. Bu sandığın başında en yetkili kişiler tarafından bir şeyler oldu diyoruz. Organize bir usulsüzlük var. Organize bir suistimal var. Gerçekten birileri bu işi çok özel planlamış diye düşünüyoruz. Birileri de şimdi bu işi kapatmaya çalışıyor, çamura yatıyor. Bu işin özeti budur.”
Maltepe ve Büyükçekmece vurgusu
“‘İstanbul seçimleri en şaibeli seçimdir’ dedik. Birçok belge size gösterdik. Birçok bilgi, belgeden bahsettik. Şu an ilk kez telaffuz edeceğiz. Daha arkada çok konuşacaklarımız var. Biz ‘İstanbul’da şaibe var’ derken rastgele söylemiyoruz. Büyükçekmece’de bir seçmen kaydı usulsüzlüğü yapıldı. Çalışan birisi, ilçe nüfus müdürlüğü nezdinde çalışmaya başlıyor, sonra bir şeyler oluyor. Bazen, başkalarının yazdıklarına, bazen henüz ruhsatı alınmamış binalara usulsüz seçmen kayıtları yapılmış. Şu anda iki kişi tutuklu. Beş belediye başkan yardımcısının ifadesi alınmış. Birilerinin resmi ikametgahına usulsüz seçmen kaydırıyor, oradaki olması gereken seçmen de düşüyor. Bunu biz nereye koyacağız? Biz Büyükçekmece’yi 4 bin 200 oyla kaybettik. Buradaki büyükşehir oylarını ne yapacağız? Belediye başkanının çok yakınındaki kişiler varsa, bu iş 2007’den beri yapılıyor ise biz buna ne diyeceğiz?
Seçim Kanunları Kitapçığı var, 298 sayılı kanun var. Biz 22 ve 23’üncü maddede değişiklik yaptık 2018’de. 24 Haziran seçimlerinin hemen öncesinde yaptık ve bu sandık kurulu başkanları, şaibe kavramını niye kullandığımızın gerekçesi olacak noktalardan biri. ‘Sandık kurulu başkanları ve kurulun bir üyesi kesinlikle kamu görevlisi olacak’ dedik. Kanun çok açık. Demek ki sandık kurulu başkanları ve üyeleri, mülki idare listeyi hazırlıyor ve seçim kurulu bunları belirliyor. Seçim kurulunun inisiyatifindedir.
Mülki idarenin içinden 1540 kişi alıyor. Bunun dışında 642 kişiyi sandık başlarına yerleştiriyor. Toplam sandık sayısı 1093. Verilen sayı 3 bin 124. Seçim kurulu 642 kişiyi dışarıdan yerleştiriyor. Bu sayılar Maltepe ilçesindendi.
Büyükçekmece’de 3 bin 71 kişiyi teslim ediyor, bunlardan sadece 760 kişi alıyor, 284 kişiyi dışarıdan alıyor. Çok garip. Oysa kanun o listeden yapar. Bu listenin içinde bu listede olmayanlar var. İki; bu listede memur olmayanlar var. Bu listede il dışından olanlar var. Bu ilçede ilçe dışından olanlar var. Görev yapamayacaklar olanlar var. Belediye işçileri var. Bu kadar şey üst üste nasıl gelir? Bütün ilçelerde var ve rakamlar var. Bunun adı şaibe olmaz da ne olur?”